Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/2629 E. 2021/1954 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2629
KARAR NO: 2021/1954
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/08/2021
NUMARASI: 2021/450 2021/482
TALEP: Reddi Hakim/Hakimin Çekinmesi İncelemesi
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalılar vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresi içerisinde verilen istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davalılar vekili tarafından sunulan ret dilekçesinde özetle;Mahkemenin, iş bu davayı kamu düzenine ilişkin emredici nitelikteki hükümlere aykırı olarak, davalı vekil edenleri aleyhine birbiri ardısıra süreklilik kazanan ara kararları tesis ederek tarafsızlığını kaybettiğini, mahkeme heyetinin vekil edenlerinin güvenini sarstığını, davacının ihtiyati tedbir talebi üzerine, mürafaa gününün taraflarına tebliğ edilmeden 29.04.2020 tarihli ara karar ile uyuşmazlık konusu olmayan ve hatta davada taraf olmayan şirket ortaklarına ait hisse senetleri üzerine, hem de teminatsız olarak tedbir konulduğunu, tedbire itiraz neticesinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43.Hukuk Dairesi’nin 2021/98-99 E K sayılı kararıyla adli yargılama hakkının ihlal edilmesi nedeniyle söz konusu ihtiyati tedbir kararının kaldırıldığını, davacının hisse senetlerinin %25’inin iadesini talep edebilmesi için, ya bu davada ıslah yoluna gitmesi için ya da bu davada ıslah yoluna gitmesi veya yeni bir dava açması gerektiğini, davacının her iki halde de harç ikmali yapmakla ve nispi dava harcını ödemekle yükümlü olduğunu, davacının harç ikmali yapılmadan yargılamaya devam edilemeyeceğini ve tedbir kararı verilemeyeceğini, harç ikmal edilmediği takdirde de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, davacının Yargıtay bozmasından sonra açtığı ve esas ile birleştirilen dava için nispi dava harcını ikmal etmesine karar verilmediğini, davacının harcı ikmal etmesi hakkındaki rücu taleplerinin, mahkeme tarafından yargıtay bozma ilamına atıfta bulunarak dikkate alınmadığını, Harçlar Kanunu, HMK ve emsal içtihatlar gereğince, birleşen davalardan da harç alınması gerektiğini, mahkemenin dava konusu içinde bulunmayan 1.125.000 TL ‘lik hisseler hakkında da bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdiğini, mahkemenin davacının 1.125.000-TL’lik hisseler için önce ıslah yapmasından veya ek dava açmasından ve nispi dava harcının ikmalinden sonra bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar vermesi gerektiğini beyanla mahkemenin davadan çekilmesini talep etmişlerdir. Hakimin reddi HMK’nın 36. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, HMK 36.maddesi hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde taraflardan birinin hakimi reddedebileceğini, hakimin de bizzat çekilebileceğini hükme bağlamıştır. Yine aynı maddede, davada iki taraftan birine öğüt vermiş ya da yol göstermiş olması, davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği helde görüşünü açıklamış olması, davada tanık veya bilirkişi olarak dinlenmiş veya hakim ya da hakem sıfatıyla hareket etmiş olması davanın dördüncü derece de dahil yan soy hısımlarına ait olması, dava esnasında iki taraftan birisi ile davası veya aralarında bir düşmanlık bulunması hallerinde hakimin reddi sebebinin varlığının kabul edileceği düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen red sebepleri sınırlı olmayıp, HMK 36.maddesinde belirtilmeyen ancak hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren başka sebeplerin de hakimin reddini gerektireceği açıktır. Dosya kapsamına göre, somut olayda HMK’nın 36. Maddesinde öngörülen hakimin reddi ve çekilmesini gerektirecek sebeplerinin bulunmadığı, reddeden davalı tarafından mahkemece davalı aleyhine ardısıra sürekli şekilde arar kararlar kurulduğu, davalılar aleyhine hükmedilen tedbirin hukuka uygun olmadığı, uyuşmazlık konusu olmayan hisselere teminatsız şekilde verilen kararın yerinde olmadığı, birleşen dava bakımından nisbi harç alınmadığı ve diğer red sebebi olarak ileri sürülen hususların işin esası yönünden isitinaf ve temyiz sebebi olup hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektiren neden olarak değerlendirilmeyeceği yönündeki merci değerlendirmesi yerindedir.Bu itibarla ilk derece mahkemesinin reddi hakim talebinin reddine ilişkin kararı hukuka uygundur. İlk derece mahkemesince HMK’nın 42/4 maddesi gereğince davalı aleyhine para cezasına hükmedilmişse de, tüm dosya kapsamına göre davalı red talebini kötü niyetle yaptığına ilişkin bir olgu veya bilgi söz konusu olmadığından davalının para cezası ile tecziyesi yasaya uygun değildir. Bu husus yeniden yargılamayı gerektiren bir eksiklik olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında aşagıdaki şekilde yeniden hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM: 1-HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca; İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2021/450 D.İŞ ESAS VE 2021/482 D. İŞ KARAR sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Davalının reddi hakim talebinin reddine, 3-HMK’nın 42/4 maddesinde öngörülen koşullar mevcut olmadığından davalı hakkında disiplin para cezası tayinine yer olmadığına, 4-Davalı tarafından yapılan istinaf giderinin üzerinde bırakılmasına, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 02/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere