Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/2509 E. 2022/1879 K. 01.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2509
KARAR NO: 2022/1879
KARAR TARİHİ: 01/07/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2021
NUMARASI: 2021/571 2021/749
DAVA: 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
Taraflar arasındaki davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespite ilişkindir. İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, “… dosya ekindeki icra dosyası incelendiğinde ihbarnamenin gönderildiği takibin, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu aleyhine karşı kambiyo senedine dayalı icra takibi olduğu, bu nedenle ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği, dava tarihi itibarıyla asliye hukuk mahkemesi ile asliye ticaret mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğundan mahkememizce davacının davasının usulden reddine karar verilerek, dosyanın görevli Nöbetçi İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesince, “… davalı tarafın, dava dışı … Tic Ltd Şti. aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından çek borcundan dolayı kambiyo senetlerine ilişkin takip başlattığı, takibin kesinleşmesi üzerine davacıya İİK89/1-2 ve 3 ihbarlarının yapıldığı, davacı tarafça İİK 89/3 ihbarı üzerine İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/532 Esas ve 2021/446 Karar sayılı davasının açıldığı, mahkemece, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu aleyhine karşı kambiyo senedine dayalı icra takibi olduğu, bu nedenle ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasında görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği, kararın yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi ve yasal süredeki talep üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği görülmüştür. Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları uyarınca; İİK 89/3 ihbarı sonucu açılan davalar haksız fiil niteliğindedir. TTK 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmış olup, TTK’da düzenlenmiş olan hususlardan doğan davalar mutlak ticari dava, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan davalar nispi ticari dava olarak belirlenmiştir. Dava İİK 89/3 maddesine dayalı olarak açıldığından TTK’da düzenlenmediği açık olduğu gibi, takip davalı gerçek kişi ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanmakla birlikte davacının 3. kişi konumunda olduğu, bu halde davanın tarafları arasında TTK kapsamında ticari ilişki bulunmadığı ve davalının gerçek kişi olduğu, her ne kadar asliye hukuk mahkemesince takibin kambiyo senedine dayalı olması nedeniyle ticaret mahkemelerinin görevli olduğu kanaatiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de emsal ilamlarda belirtildiği üzere İİK 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine 3. şahıs tarafından açılan menfi tespit davasında tarafların tacir olmasının veya temel ilişkinin ticari nitelikte bulunmasının veya borcun temelini oluşturan senedin kambiyo senedi niteliğinde olmasının görevin belirlenmesinde bir etkisi bulunmadığından, Ticaret Mahkemeleri görevli kabul edilemeyeceği, bu davanın ticari bir dava niteliği taşımadığı, görev hususunun re’sen göz önüne alınması gerektiği kanaatiyle eldeki davaya bakma görevi 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesine aittir. Bu nedenlerle davanın görev şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu Kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. İİK’nun 89/3. maddesinde “…İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur.” düzenlemesine yer verilmiştir. Dava İ.İ.K.’nun 89/III maddesine istinaden gönderilen haciz ihbarnamesi nedeniyle ihbarnameye muhatap olan üçüncü kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır. İhbarnamenin gönderildiği takip, davalı alacaklı … tarafından, takip borçlularına karşı kambiyo senedine istinaden yapılmış bir takiptir. Bu itibarla ticari iş niteliğindeki takip dosyasından gönderilen ihbarnameye karşı açılan menfi tespit davasının İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerekir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2019/1500 Esas, 2019/4799 Karar)
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 01/07/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere