Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/2485 E. 2022/1778 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2485
KARAR NO: 2022/1778
KARAR TARİHİ: 21/06/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/06/2021
NUMARASI: 2020/531 2021/457
DAVA: İtirazın İptali (Sözleşmeden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 27. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, İtirazın iptaline ilişkindir. İstanbul 27. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… davaya konu takibin bonoya dayalı olarak başlatıldığı, her iki tarafından gerçek kişi tacir kaydının bulunduğu, davacı tarafından cevaba cevap dilekçesinde, bononun davalı taraf ile aralarındaki ticari işten kaynaklı olarak düzenlenerek kendisini verildiğinin beyan edildiği anlaşılmakla iş bu ticari davada mahkememiz görevsiz olduğu …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “… takip dayanağı senedin çift vade taşıdığı görülmektedir. Çift vadeli senet kambiyo senedi vasfında olmadığından bu belgeye dayanılarak genel haciz yoluyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu Emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2018/1058 Esas 2019/6703 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere davanın görev yönünden reddine …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilen davalardır. Buna göre, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davaları, ticari dava sayılmıştır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır. TTK’nın 4/1-a maddesinde, “TTK’da öngörülen hususlardan kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari davalar arasında sayılmıştır. Kambiyo senetleri, 6102 sayılı TTK’nın 670 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu nedenle, TTK’da düzenlenmiş olan kambiyo senedinden kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari dava olup, aynı Kanunun 5/1. maddesi gereğince uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. Somut olayda; davacının, davalı tarafından keşide edilen bonodan kaynaklı yapılan takibe davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itiraz ettiğinden itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Tarafların tacir olmadığı gibi, düzenlenen bonoda iki farklı vade belirlendiği, unsurları olmayan unsurları olmayan bononun kambiyo senedi niteliğinde olmayıp, adi senet niteliğinde olduğu, davanın ticari dava olmadığı, bononun kambiyo vasfının bulunmamasından dolayı kambiyo senedi olarak değerlendirilemeyeceği, uyuşmazlığın İstanbul 27. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 27. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere