Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/2261 E. 2022/362 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2261
KARAR NO: 2022/362
KARAR TARİHİ: 17/02/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/07/2021
NUMARASI: 2021/336 2021/517
DAVANIN KONUSU: Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)|Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
Taraflar arasındaki muvazaa nedenine dayalı takibin iptali ve menfi tespit davasında İstanbul 13. Asliye Ticaret ve İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı kambiyo senedine mahsus yapılan takip dosyasında, takibin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… dava konusu uyuşmazlığın, KMSH yoluyla başlatılmış kambiyo senedine dayalı icra takipleri nedeniyle açılan menfi tespit davası olması sebebiyle 6102 sayılı TTK’nın 4-5.maddeleri gereğince Ticaret Kanununda düzenlenen kıymetli evraktan olan bono ilişkin davanın mutlak ticari dava niteliğinde bulunduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, ” Yargıtay uygulamasına göre; muris muvazaasından söz edebilmesi için öncelikle üzerinde işlem yapılan malvarlığı değerinin tapuya kayıtlı bir taşınmaz olması gerekmekte ise de, ister tapuya kayıtlı olmayan bir taşınmaz, ister taşınır bir mal veya somut olayda olduğu gibi borçlanma olsun, hepsinde miras bırakanın iradesi aynı olup amaç mirasçılardan mal kaçırmaktır. Muris muvazaası davasında görevli mahkeme Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 2/I’de yer alan “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir” hükmü gereğince Asliye Hukuk Mahkemesi olup, miras bırakanın borç senedi düzenlemesi durumunda muris muvazaası davasının görülüp görülemeyeceği ve koşulları varsa davanın tenkis davası olarak görülüp görülemeyeceğinin tartışmasının da görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesince yapılması gerektiği anlaşıldığından davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi…” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Dava dilekçesi incelendiğinde, davacı tarafından vefat eden eşi … ile aralarında boşanma davası devam ederken eşinin mal kaçırmak amacıyla babası …’a icra takibine konu 600.000TL bedelli bonoyu muvazaalı bir şekilde verdiğini ileri sürerek muvazaa sebebiyle söz konusu senedin iptaline ve bu senet sebebiyle yapılan icra takibinin de iptaline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Eldeki dava da, TBK’nın 19. maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğuna göre, açılan dava TTK’nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava değildir. İptali istenen takibin kambiyo vasfında bonoya dayanması da davayı mutlak ticari dava haline getirmeyecektir. Esasen davacı mevcut boşanma davasının mali sonuçları ile aile konutu üzerindeki haklarını korumak gayesi ile borçlunun tasarrufunun iptalini talep ettiğinden anlaşıldığından, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/02/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere