Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/2201 E. 2022/917 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2201
KARAR NO: 2022/917
KARAR TARİHİ: 06/04/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2020
NUMARASI: 2019/20 2020/150
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
Taraflar arasındaki davada İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi ile İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, haksız eylemden kaynaklanan zarar nedeniyle itirazın iptaline ilişkindir. İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesince,”… Davacı … tarafından davalı …’ün sevk ve idaresindeki, dava dışı … Limited Şirketinin maliki olduğu … plaka sayılı aracın, dava dışı …’a çarpmasıyla meydana gelen yaralanma sonucu oluşan maluliyet nedeniyle ödenen tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talep edilmektedir. Uyuşmazlığın temelinde 3. Kişinin haksız fiili bulunmakta ise de; davacı …nın sorumluluğu sigorta hukukundan (sigortacılık yasasından) kaynaklanmaktadır. Sigorta Hukuku 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6. Kitabında 1401 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu durumda, Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlardan olması nedeniyle, dava mutlak ticari dava olup, Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görev alanı içinde olduğundan (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 08/11/2017 Tarih ve 2015/4613 Esas 2017/10237 Karar, 19/10/2017 Tarih ve 2016/19338 Esas 2017/9338 Karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 06/07/2017 Tarih ve 2017/1352 Esas 2017/1353 Karar, 04/07/2017 Tarih ve 2017/1396 Esas 2017/1305 Karar) mahkememizin görevsizliği nedeniyle, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, dosyanın kararın kesinleşmesi ve talep halinde görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “… somut olay yönünden yapılan değerlendirme sonucunda, davacı …, Yönetmeliğin 16. Maddesinde sayılan hallerde ödediği tazminatı sorumlu davalıya rücu etmekte olduğu ve davalı gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta olduğu görülerek, uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlanması gerektiğinden mahkememizce görevsizlik kararı verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.(Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2017/1132 Esas ve 2019/9502 Karar sayılı ilamı, 2016/18999 Esas ve 2019/8701 Karar sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 2018/3422 Esas ve 2018/1573 Karar, 2017/1339 Esas ve 2018/1462 Karar sayılı ilamı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 2017/1413 Esas ve 2017/1284 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.) HMK 6100 Sayılı 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olması nedeniyle dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine…” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/17896 esas- 2021/4942 karar sayılı kararında ”… Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Uyuşmazlığın giderilmesine konu somut olaylarda, davacı … zorunlu trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu trafik kazalarında zarar gören üçüncü kişilere ödediği tazminatı Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücü ya da işleten davalıya rücu etmektedir. TTK nun 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu değildir. Davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır.Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 21.12.2020 tarih, 2020/466-2020/8778 sayılı kararı ile 16.10.2019 tarih, 2017/1132-2019/9502 sayılı kararları da aynı yöndedir.) Dolayısıyla Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi ile Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın bu çerçevede giderilmesi gerekmiştir. ” gerekçesi ile farklı yöndeki uyuşmazlığı giderir şekilde karar verilmiştir. 6102 sayılı TTK nun 5/2 maddesinde de ticari davalara asliye ticaret mahkemelerince bakılacağı, asliye ticaret mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta davacı Güvence Hesabı zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan davalının sürücü olduğu aracın neden olduğu kazada yaralanan dava dışı kişiye ödediği tazminatı, haksız fiilden sorumlu olan davalıdan rücuan talep etmektedir. Davacının … olduğu, davalının ise tacir olmadığı, tacir olduğuna dair dosyada delil bulunmadığı gibi uyuşmazlıkda haksız fiilden kaynaklandığından, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle uyuşmazlık 6100 sayılı HMK’nun 21 ve 22.maddeleri gereğince İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlanması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere