Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/2126 E. 2022/1023 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2126
KARAR NO: 2022/1023
KARAR TARİHİ: 13/04/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/06/2021
NUMARASI: 2020/304 2021/550
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, alacağa ilişkindir. İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesince, “… davalı sigorta şirketinin beyan dilekçesinin ekinde sunduğu 24/05/2019 tarihli Araştırma Raporu’nda da tespit edildiği üzere, davacının dava konusu aracı bir süre kiraya verdiği, hırsızlık olayının kiralama işleminin sona ermesinden sonra gerçekleştiği, ancak sigortalama işleminin davacı adına yapılmakla birlikte davacının eşinin araştırma raporunun hazırlanması sırasında verdiği beyanlara göre dava dışı ve kiralama işlemini yapan üçüncü kişi tarafından gerçekleştirildiği anlaşılmıştır. Bir diğer ifade ile aracın sigortalanması bir tüketici işlemi gerçekleştirme saiki ile değil, kiraya verilecek araçta bu sırada meydana gelmesi muhtemel zararlara karşı aracı koruma gayesiyle yapılmıştır. Saik, bir işlemin tüketici işlemi olup olmadığının belirlenmesinde önemli olup, davacının söz konusu sigortalama işlemi bakımından gelir elde etme gayesiyle aracını kiraya vermiş olması da dikkate alındığında tüketici sıfatını haiz olmaması ve işlemin de tüketici işlemi olmaması nedeniyle sigorta sözleşmeleri bakımından davaya bakma görevi elinde bulunan ticaret mahkemelerine dosyanın görevsizlikle gönderilmesine karar vermek gerekmiş …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “… davacının maliki olduğu … plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde kasko poliçesi ile sigortalandığı, davacının sigortacısından davaya konu aracın çalındığı iddiası ile poliçe teminat bedelinin tazminini talep ettiği, her ne kadar tüketici mahkemesince davanın sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı ve davalı sigorta şirketi nezdinde tutulan Araştırma Raporunda davacının davaya konu aracı kiraya verdiği, aracın sigortalanmasının bir tüketici işlemi gerçekleştirme saiki ile değil kiraya verilecek araçta meydana gelmesi muhtemel zararlara karşı yapıldığı gerekçesi ile mahkememize görevsizlik kararı verilmiş ise de davacının bu işi meslek ve ticari faaliyet haline getirmediği, gelir getirici faaliyeti için kullanmadığı, davacının ticaret sicil ve esnaf kaydı bulunmadığı kiralama eylemini yalnızca dönem taksitini ödemek amacıyla bir defaya mahsus yaptığı davaya konu hırsızlık olayının araç davacı elindeyken gerçekleşip geçmişe dönük son 1.5 aylık yakıt fişlerinin davacı adına kesilmiş olması sebebiyle taşınırın aracın davacının şahsi kullanımı için tasarruf edildiği bu haliyle işlemin tüketici işlemi olması sebebiyle mahkememizin görevli olmadığı değerlendirildiğinden somut uyuşmazlığı çözmeye görevli mahkemenin İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesi olması ve Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilmiş …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda; davanın konusu davacı ve davalı sigorta şirketi arasında davacıya ait aracın kasko sigortası ile davalı şirket nezdinde sigortalanması itibariyla, sigortalı aracın çalınması nedeni ile aracın bedelinin kasko sigortası kapsamında davalı sigorta şirketinden tahsili talebidir. Davalı tacir ise de, davacının tacir olduğuna dair dosyada buna ilişkin delil olmadığı gibi araçta ticari nitelikte bir araç değildir. Taraflar arasında akdi bir ilişki olup, davalının sorumluluğunun kaynağı bu sözleşmedir. davacının tüketici, sigortalı aracın da hususi araç olduğu hususları da dikkate alınarak, uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa hükümleri uyarınca Tüketici Mahkemesinde sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere