Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/2123 E. 2022/1025 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2123
KARAR NO: 2022/1025
KARAR TARİHİ: 13/04/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/11/2020
NUMARASI: 2019/295 2020/556
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, itirazın iptaline ilişkindir. İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesince, “…Taraflar arasında akdedilen sözleşme incelendiğinde davacının dava dışı tasfiye halinde … A.Ş. den alacağını davalı şirkete devir ve temlik ettiği, davalı şirketin bu temlik karşılığı davacıya aylık taksitler halinde ödeme yapmayı taahhüt ettiği, davalı şirketin taahhütünü yerine getirmemesi nedeni ile takip yapıldığı, davada uyuşmazlığın dava dışı … A.Ş. nezdindeki hesabın davalı şirkete temlikine ilişkin sözleşmeden doğduğu, dava konusu işin niteliği itibari ile TTK’nın 4 ve 19 maddesi dikkate alındığında ticari iş sayılması gerektiği bu durumda, 6335 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı T.T.K.’nın 4-f maddesinde Bankalar, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, aynı yasanın 5. Madde hükmü gereği 01/07/2012 tarihinden sonra Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin yerleşik kararlarında görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin benzer kararında Asliye Ticaret Mahkemesince verilen kararda görev yönünden bir bozma bulunmadığı, mahkememizin görevsiz olduğu …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “… Davacı ile davalı şirket arasında imzalanan alacağın temliki sözleşmesi bağımsız mahiyette bir sözleşmedir ve taraflar açısından kendi başına hüküm ifade eder. Davacı, anılan sözleşmeye dayanarak sözleşmenin karşı tarafı olan davalı aleyhine icra takibinde bulunmuş ve itiraz üzerine itirazın iptali davası açmıştır. Davacıların temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki Tasfiye Halindeki … A.Ş. bu davada taraf değildir. Eldeki dava TTK’da düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davacı tarafın tacir olmadığı gözetildiğinde her iki tarafın ticari işletmesiyle ilişkili değildir. Bu nedenlerle davaya bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi değil 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli asliye hukuk mahkemesi olmakla, görevsizlik kararı verilerek …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır. Somut olayda davacı, davalı ile aralarında düzenlenen temlik sözleşmesi uyarınca, davacının …ndan olan alacağının davalı şirket tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının edimini yerine getirmediğini belirterek alacağnın tahsilini talep etmiş olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın temlik sözleşmesinden kaynakladığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-2630 E,- 2019/328 K.sayılı 21/03/2019 tarihli benzer bir uyuşmazlığa konu kararında ; “davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki … A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacağın da doğrudan davalının ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, davacının da tacir olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK’nun 183. vd. maddeleri hükümlerinin uygulanacağı, dava konusu uyuşmazlığın ticari dava niteliği taşımadığına ” karar verilmekle, dosyamız davacısının da tacir olduğuna dair bir delilin bulunmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın, İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere