Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/2025 E. 2022/1062 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2025
KARAR NO: 2022/1062
KARAR TARİHİ: 15/04/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2021
NUMARASI: 2020/976 2021/492
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, danışmanlık hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali talebine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın ticari nitelikte olduğu asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Ticaret Mahkemesince, davalı Belediyenin tacir sıfatının bulunmadığı, uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. Maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Örneğin , ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. Maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir. Diğer taraftan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. Maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. TTK’nın 16/2 maddesi uyarınca devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri ile kamu yararına çalışan dernekler ve gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki işlere harcayan vakıflar, bir ticari işletmeyi, ister doğrudan doğruya komu hukuku hükümlerine göre yönetilen ve işletilen bir tüzel kişi eliyle işletsinler , kendileri tacir sayılamayacağından davalı belediyenin tacir olarak kabulü mümkün bulunmamaktadır. Davalı Belediyenin yasa gereği tacir sıfatı bulunmadığından uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Silivri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere