Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/2000 E. 2022/991 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2000
KARAR NO: 2022/991
KARAR TARİHİ: 12/04/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/07/2021
NUMARASI: 2021/422 2021/720
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Asliye Ticaret ve Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemelerinin ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, menfi tespit talebine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın kambiyo senedine dayalı olduğu, davanın mutlak ticari davalardan olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesince, uyuşmazlığın ticari nitelikte olmadığı, genel hükümler uyarınca görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Her ne kadar Asliye Ticaret Mahkemesince verilen görevsizlik kararı istinaf edilmiş ise de davacı vekilinin istinaftan feragat etmesi üzerine hüküm kesinleşmiştir. 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu belirtilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olması gerekmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Somut olayda davacı taraf kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca verilen bonolar nedeniyle menfi tespit talebinde bulunmuş olup davacı tarafın tacir olmadığı, davanın TTK’nın 4. maddesinde sayılan dava ve işlerden olmadığı, görev hususunun belirlenmesinde senedin kambiyo senedi olup olmadığı öneminin bulunmadığı, zira menfi tespit istemine konu bononun tarafların da kabulünde olduğu üzere eser sözleşmesi kapsamında verildiği, mücerretlik hususunun ortadan kalktığı, eser sözleşmelerinden kaynaklanan dava ve işlere asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağına dair özel bir düzenleme de bulunmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. Maddeleri gereğince Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere