Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/1779 E. 2022/677 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1779
KARAR NO: 2022/677
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/06/2021
NUMARASI: 2020/93 2021/516
DAVA: Gemi ve Su Araçlarının Devir ve Gemi Siciline Tescili
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 17. Asliye Ticaret (Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava Gemi ve Su Araçlarının Devir ve Gemi Siciline Tesciline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince, (Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla) “…Dava konusu uyuşmazlığın; davacı firmanın Çanakkale Boğazı Kablo Bağlantı Projesi’nde kullanılmak üzere spesifik olarak işin niteliğine uygun ‘Çelik Levhalı Duba’ya ihtiyaç duymasıyla birlikte bu dubanın imali için davalı ile arasında akdedilen Çelik Plaka Duba Sözleşmesi’ne aykırı hareket edilmiş olduğu iddiasından kaynaklandığı tespit edilmiştir. TTK’nun 114.maddesine mahkemenin göre görevi dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gerekmektedir. Mahkememiz 6102 sayılı TTK ‘nun görev hususunu düzenleyen 5.maddesinde TTK’nun 5.kitabında yer alan Deniz Hukukuna ilişkin ihtilaflara bakmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemesi olarak kurulmuş olup, 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nun 5.maddesi uyarınca Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1.Dairesinin 10/07/2012 tarih ve 1888 sayılı kararıyla Türk Ticaret Kanunundan ve diğer kanunlardan doğan Deniz Ticaretine ve Deniz Sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilmiştir. 6102 sayılı TTK’nun 5.maddesi gereğince mahkememizin görevini tayin için öncelikle dava konusu uyuşmazlığın TTK’nun 5.kitabında yer alan Deniz Ticaretine ilişkin ihtilaflardan olup olmadığı hususunun tespit edilmesi gerekmektedir. Dosya kapsamına göre, davacının yer aldığı projedeki ihtiyaç nedeniyle davalı ile “Çelik Levhalı Duba” yapım sözleşmesi imzaladığı ancak geminin adlarına tescilinin yapılmadığını ve sözleşme kapsamında olmayan paraların talep edilmesi nedeniyle dubanın kendi adlarına tescili ile fazladan ödenen bedellerin taraflarına ödenmesinin talep edildiği; taraflar arasındaki sözleşme konusu olan “Çelik Levhalı Duba” yapım sözleşmesi eser sözleşmesi niteliğinde olduğundan BK’nun 470 ve devamı maddelerinde yer alan eser sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği kanaatine varılmıştır. Bu durumda, dava konusu uyuşmazlığa mahkememizin görev alanına giren TTK’nun 5.kitabında yer alan Deniz Ticaretine ilişkin uygulanacak herhangi bir hüküm bulunmayıp, işbu davaya BK’nun 470 ve devamı hükümlerinin uygulanması gerektiği, davada mahkemimizin münhasır yetki alanına giren deniz ticaretine ilişkin hükümlerin uygulanma yerinin bulunmadığı, davanın açıldığı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilmiş ise de, TTK’nun 4.maddesi gereğince görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu kanaatine varıldığından bu kanaat ışığında mahkememizin görevsizliğine ve Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli ve yetkili bulunduğuna …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “…İş bu dava mahkememize İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/16 esas 2019/290 sayılı görevsizlik kararı ile istinaf edilmeden kesinleşerek geldiği görülmektedir. İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/16 esas 2019/290 sayılı kararında özetle ; davacının yer aldığı projedeki ihtiyaç nedeniyle davalı ile ”Çelik Levhalı Duba” yapım sözleşmesi imzalandığı ancak geminin adlarına tescilinin yapılmadığını ve sözleşme kapsamında olmayan paraların talep edilmesi nedeniyle dubanın kendi adlarına tescili ile fazladan ödenen bedellerin taraflara ödenmesinin talep edildiği, taraflar arasındaki sözleşme konusu olan ”Çelik Levhalı Duba” yapım sözleşmesi eser sözleşmesi nitelğinde olduğundan BK nun 470 ve devamı maddelerinde yer alan eser sözleşmesine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği kanaatine varılarak görevsizlik kararı verilmiştir. Dosya kapsamı bir bütün olarak incelendiğinde taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde karma nitelikli sözleşme olduğu , çelik plaka dubanın hangi niteliklerde yapılacağı , ayrıca devrinin nasıl yapılacağı hususlarının da yer aldığı bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Davaya konu dubanın sicilde kayıtlı olup olmadığına ilişkin İstanbul Liman Başkanlığına müzekkere yazılmış, müzekkere cevabında … isimli dubanın Milli Gemi Sicilinde … sırasında … adına kayıt olduğu belirtilmiştir. Davaya konu uyuşmazlığın taraflar arasında düzenlenen 17.10.2016 tarihli ÇELİK PLAKA DUBA SÖZLEŞME sinden kaynaklandığı , davacının talebinin öncelikle sözleşmeye onu dubanın adına devrini ve tescilini ,dubanın kendisine teslimi ile fazladan ödediğini iddia ettiği bedelin kendine ödenmesini, bunların mümkün olmaması halinde bu sözleşme için yapılan tüm ödemelerin tamamını kendilerine ödenmesini talep ettiği anlaşılmaktadır. Türk Hukukunda Gemi sicilleri TTK nun 954 ila 985. maddelerinde düzenlenen TÜRK MİLLİ gemi sicili , TTK nun 986-992 maddelerinde düzenlenen yapı halindeki gemilere özgü sicil, 4490 sayılı kanun ile düzenlenen Türk uluslararası Gemi Sicili Ve TTK nun 941/3 maddesinde bahsedilen sicildir.655 sayılı KHK nun ”Bağlama Kütüğü Uygulama Yönetmeliği ” başlıklı 43. maddesinde ise ; Türk uluslararası Gemi Sicilinde tescilli olanlara ve Milli gemi siciline tescili zorunlu olanlara dışındaki ticari veya özel kulllanıma mahsus gemi, deniz ve içsu araçlarının malikleri veya işletenleri , söz konusu gemi, deniz ve içsu araçlarını bağlama kütüğüne kaydettirmek zorundadırlar. Bağlama kütüğüne kayda ilişkin usul ve esaslar ile yapılacak iş ve işlemlerin nasıl ve kimler tarafından yürütüleceği yönetmelikle belirlenir, hükmü yer almaktadır. Bağlama kütüğü uygulama yönetmeliğinin 14. maddesinde bağlama kütüğüne kayıtlı gemi ve su araçlarının mülkiyetinin devrine ilişkin özel şartlar düzenlenmiştir. Bağlama kütüğüne kayıtlı olmayan gemi su araçlarının TMK hükümlerine göre devri sözkonusu olduğu anlaşılmaktadır. Davaya konu dubanın gemi su aracı olduğu ve bağlama kütüğüne kayıtlı olduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bağlama kütüğüne kayıtlı su araçlarının mülkiyetinin devrinin mahkememizin görev alanında bulunmadığı, mahkememizin gemi sicil ve bağlama kütüğünde tescile ilişkin karar veremeyeceği , davacının öncelikle incelenmesi istediği talebin bu yönde olduğu ve davaya konu mülkiyetin devri ve tesciline ilişkin borçlandırıcı işlem ve tasarruf işlemi uyuşmazlığının deniz ihtisas mahkemesi sıfatıyla bakan İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi görev alanında olduğu anlaşılmakla karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiş …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı; davalı ile Çelik Levha Duba yapım sözleşmesi imzalandığını, bu kapsamda sözleşme kapsamı ve dışında bir kısım ödemeler yapıldığını, yine yasal mevzuat gereği öncelikle adına tescil mümkün olmadığından davalı adına tescil yapılması ve sonra devrinin yapılması yönünde anlaşma sağlandığı, yapılan ödemelere rağmen inşa edilen dubanın adına devrinin yapılmadığı beyan edilerek, öncelikle dubanın sicilde devri ve fazla ödenen bedelin iadesi, olmadığı taktirde ödenen tüm bedelin iadesi talep edilmiştir. Davanın öncelikli talebi sicilde devrin yapılması olduğundan, gemi sicilinin tutulması devir hususları yönü ile açıklanan bu niteliğine göre TTK’nın 954. ve devamı maddelerinin uygulanması gerektiğinden, bu maddelerin de aynı yasanın 5. kitabında yer aldığı anlaşılmakla, görevli mahkeme Denizcilik İhtisas Mahkemesidir. (bu yönde YARGITAY 11. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2006/8521 -KARAR NO: 2007/11370, ESAS NO: 2006/146 -KARAR NO: 2006/7784)
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesince, (Denizcilik İhtisas Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/03/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere