Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/176 E. 2021/1310 K. 15.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/176
KARAR NO : 2021/1310
KARAR TARİHİ: 15/09/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/12/2019
NUMARASI : 2019/1011 2019/112
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, menfi tespite ilişkindir.
İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesince, “… taraflar arasındaki uyuşmazlığın Bursa 2. İcra müdürlüğünün … esas sayılı ilamsız icra takibine konu borçtan dolayı, borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Söz konusu icra takibine konu belgenin (zaman aşımına uğramış bono) 12/12/2005 tanzim tarihli, 25/12/2006 ödeme günlü, 840.000.000,00.-TL bedelli, düzenleyen/borçlusu …, alacaklısının …c. Ve San. Ltd. Şti olduğu görülmektedir. Buna göre söz konusu bononun zamanaşımına uğradığı ve iş bu bononun HMK’ya göre yazılı delil başlangıcı olduğu açıktır.Bir başka anlatımla somut olayda davaya konu belge bono vasfını kaybetmiş ve yazılı delil başlangıcına dönüşmüştür. Öte yandan davacı-boçlu tarafça söz konusu bono niteliğini kaybeden adi belgedeki imza da inkar edilmektedir. Yazılı delil başlangıcı niteliğine dönüşmüş bir belgenin bono ve dolayısıyla kambiyo senedi olduğunun kabulü ile uyuşmazlığa TTK hükümlerinin uygulanacağını kabul etmenin açık bir çelişki ve hukukun temel prensiplerine aykırılık oluşturacağı değerlendirilmiştir. Böylece somut olayda gerek uyuşmazlığın temelinin belgenin sahteliğine dayanması gerekse söz konusu belgenin bono vasfını yitirmesine göre kambiyo senedi sayılamayacağından mahkememizin görevli olmadığı davaya bakma görevinin ilk görevsizlik kararını veren genel görevli Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmış ve Mahkememizce de davanın, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 115/1-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddi …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, “.. zamanaşımına uğramış olması nedeniyle adi senet olduğu ifade edilen bonodan ötürü görevli Mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.Somut olayda; davacının tacir olduğu yönünde bir iddia bulunmadığı gibi, uyuşmazlığın kaynağının zamanaşımına uğramış bono olması, zamanaşımına uğrayan bonoların kambiyo senedi niteliğinde olmayıp, yazılı delil başlangıcı sayılması (HGK’nın 20.02.2008 gün ve 2008/3-159 E. – 2008/158 K. sayılı ilâmı), bononun kaynağı yönü ile tarafların bir açıklamada bulunmaması da dikkate alınarak ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/09/2021
gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere