Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/1711 E. 2022/649 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1711
KARAR NO: 2022/649
KARAR TARİHİ: 16/03/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/05/2021
NUMARASI: 2021/75 2021/567
DAVA: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Bakırköy 2. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, menfi tespite ilişkindir. Bakırköy 2. Tüketici Mahkemesince, “… Bu nedenle mal ve hizmet piyasasında karşı karşıya gelen tüzel kişiliklerin birbirine karşı bir avantaj veya üstünlükleri bulunmadığı gibi, bu tüzel kişilikler ticari veya diğer mevzuat gereği bir çok mufiyetten yararlandıktan sonra ayrıca tüketici yasalarının koruyucu hükümlerinden yararlanmalarını sağlamak, tüketici yasalarının amacına aykırıdır. Dosyanın incelenmesinde; taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ”Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” olduğu, sözleşmede konutun niteliğinin ticari olarak belirtildiği, tarafların 6502 sayılı tüketici yasasında belirtilen tüketici sıfatını taşımadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kararında Türk Ticaret Kanunun 3. Maddesinde belirtildiği üzere tüzel kişilerin barınma gibi gerçek kişilere özgü ihtiyaçlarının olamayacağı, bu nedenle tüm işlem ve eylemlerinin ticari nitelikte olması nedeniyle mahkememizce yargılaması yapılan uyuşmazlıkta ticaret mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “… Her ne kadar Bakırköy 2. Tüketici Mahkemesinin 2018/1036 E.- 2019/995 K sayılı ilamında, davacı ve dava dışı şirket arasında imzalanan Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinde konutun niteliğinin ticari olarak belirtildiği gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiş ise de, sözleşmede ana taşınmazın niteliğinin konut+ ticari olarak belirlendiği, davacıya sadece konut niteliğinde olan taşınmazın satışının vaadedildiği anlaşılmıştır. Uyuşmazlık davacı gerçek kişi ile dava dışı … A.Ş. arasında imzalanan tüketici işlemi kapsamındaki gayrimenkul satış vadi sözleşmesinden kaynaklı olup, davaya konu senedin de bu kapsamda dava dışı şirkete verildiği ve tüketici senedi mahiyetinde olduğu gibi davacının da ticari ve mesleki amaçla hareket ettiğine dair dosya da bir delil bulunmadığından, davacının tüketici konumunda olduğu anlaşılmış, dava tarihi itibariyle bu tür davalarda tüketici mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek eldeki davaya bakma görevi Tüketici Mahkemelerine ait olduğundan, Mahkememizin görevsizliğine …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde, Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3/1-(l) maddesinde de, tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında, Kanunun 83. maddesinde de, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Somut olayda; davacının dava dışı …A.Ş. ile konut alımı husunda satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, bu kapsamda kendisine davaya konu senetlerin nama yazılı şekilde verildiğini, dava dışı yüklenici firmaya açılmış ve devam eden bir davanın bulunduğunu, dava dışı firmanın nama yazılı olan ve ciro edilmemesi gereken senetleri ciro ederek davalıya devrettiğini, takibin durdurulması bakımından alınmış tedbir kararının bulunduğunu, davalıya devredilen senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Dava dışı yüklenici firmaya açılan davada ki tespit ve bilgi belgelere göre taşınmazın konut niteliğinde olduğu, davacının tacir olduğuna dair dosyada delil bulunmadığı, senedin verilmesine konu temel ilişki olan satış vaadi sözleşmesi bakımından alıcının dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici konumunda olduğu, harici açılan tazminat davası ve tedbir kararı yönünden yapılan mahkeme ve Bam daire değerlendirmeleri de birlikte değerlendirildiğinde, uyuşmazlığın Bakırköy 2.Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 2. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/03/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere