Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/1622 E. 2022/688 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1622
KARAR NO: 2022/688
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/04/2021
NUMARASI: 2020/297 2021/400
DAVANIN KONUSU: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Bakırköy 4. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, dava konusu taşınmaz üzerine , davalının borcu nedeniyle konulan ipoteğin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Bakırköy 4. Tüketici Mahkemesince, “… 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde her iki tarafı da tacir olan uyuşmazlıkların ticari iş sayılacağı, davalıların ticari kuruluşlar olup, Ticaret mahkemelerinde sonuçlanacağı hüküm altına alındığından taraflar arasındaki uyuşmazlık,Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamı dışında kaldığına göre davaya bakma hususunda Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğu. …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “… davacının aldığı taşınmazdaki ipotek fekki talebinin, davalılar arasındaki ticari kredi ilişkisi nedeniyle istendiği gerekçisi ile görevsizlik kararı verilmiş ise de, dava konusu taşınmazın konut niteliğinde taşınmaz olduğu, davacısının tüketici olduğu, ipotek fekki talep edenin tüketici sıfatının bulunduğu, davalılar arasındaki ilişkinin ticari olmasının tek başına dava konusu talebe ticari nitelik kazandıramayacağı, davacıdan bağımsız olarak dava konusu talebin düşünülmesinin mümkün olmadığı, dava konusu olayda 6502 sayılı yasa düzenlemeleri uygulanamaz ise, davacı tüketici yönünden yetki, harç ve arabuluculuk gibi tüketici lehine düzenleme sağlayan hükümlerin de uygulama alanı bulmayacağı, asıl talep sahibinin tüketici olduğu dikkate alındığında ve temeldeki ilişki dikkate alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlık tüketici işlemi olup bu davalara bakma görevi Tüketici Mahkemeleri’ne ait olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde, Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3/1-(l) maddesinde de, tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında, Kanunun 83. maddesinde de, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. Somut olayda, davalı şirket ile davacı arasında yapılan … Konut Sözleşmesi kapsamında … Blok 200 bağımsız bölümün satışı konusunda anlaştıkları ve sözleşme doğrultusunda taşınmazın davacı adına tapu devrinin yapıldığı, tapu kaydının incelenmesinde taşınmazların niteliğinin “konut” olduğu, davacı ile davalı şirket arasındaki hukuki ilişkinin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığı, davaya konu ipotek işleminin davalı taraf ile dava dışı … T. A.Ş. arasında imzalanan ticari krediden kaynaklandığı, Tüketici Mahkemesinin görevsizlik kararında belirtildiği şekilde … AŞ. Ve … AŞ. bu dosyada taraf olmadığı anlaşılmakla, davacı ve davalı arasındaki tüketici ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince, Bakırköy 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere