Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/15 E. 2021/991 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/15
KARAR NO : 2021/991
KARAR TARİHİ: 15/06/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2020
NUMARASI: 2020/760 2020/650
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada Bakırköy 4. Asliye Ticaret ve Bakırköy 3. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR Dava, yükleniciden alınan daire için peşin verilen senetlerin dairenin teslim edilmemesi nedeniyle bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.Tüketici Mahkemesince, davanın kıymetli evraktan kaynaklandığı ve mutlak ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, davanın gayrimenkul satış sözleşmesine dayalı olarak açıldığı, sözleşmenin feshinin tespiti ve kıymetli evrak bono iptali olarak açıldığını, mutlak ticari dava olmadığını ve tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda davacı vekili, Müvekkilinin, davalı ile imzalamış olduğu 06.05.2016 tarihli Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi gereğince; İstanbul İli, … İlçesi, … Mah., … Ada, … Parselde bulunan, İnnovia IV Projesinden A-1 Blok 202 nolu bağımsız bölümü satın alma konusunda anlaştığını, taşınmazın sözleşmede belirtilen tarihte teslim edilmemesi üzerine taraflarınca Beyoğlu … Noterliği’nin 11.10.2018 Tarih ve … Yevmiye nolu ihtarnamesi gönderilerek, sözleşmeden haklı nedenle dönüldüğü ve bugüne kadar davalı tarafa yapılan toplam 88.880 – TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 90 gün içerisinde iadesi ve davalı elinde bulunan 92 adet senedin iadesinin talep edilmiş olduğunu, ihtarnamenin davalı tarafa 15.10.2018 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafça ödeme yapılmadığını ve müvekkilinden alınan senetlerin iade edilmediğini, bu nedenle davalıya ödenen paranın iadesi için müvekkili tarafından Bakırköy … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafta bulunan bilgileri verilen 92 adet senetlerin Tüketici Kanunu gereği nama yazılı olarak düzenlenmediğinden geçersizliğinin tespitine; müvekkilince sözleşmeden dönülmüş olması sebebiyle ve senetlerin geçersiz olması sebebiyle müvekkilinin bu senetler dolayısı ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep ve dava etmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 3. maddesi, tüketici işleminin kapsamını esaslı biçimde değiştirmiş, aynı Kanunun 83/2. maddesi ise “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme yapılması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” diyerek kanunun uygulama alanını daha da genişletmiştir. 6502 sayılı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi kapsar.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. Bu hüküm mülga 4077 sayılı Kanunun 3/h bendindeki tüketici işlemi tanımından daha kapsamlıdır. Bundan böyle 6502 sayılı Kanunun tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile içeriği az yukarda yer alan 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle yukarıda sayılan sözleşme ve işlemler tüketici mahkemesinin görev alanına girmiştir. Dosya kapsamına göre davacı ile davalı şirket arasında 06/05/2016 tarihli “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” imzalandığı, sözleşme konusunun konut satışı olduğu, sözleşmenin 2.3 maddesi gereğince 121 adet nama yazılı senedin satıcıya teslim edildiğinin belirtildiği, davaya sonu senetlerinde bu tüketici sözleşmesi sebebiyle düzenlendiği, davacının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3 maddesinde belirtildiği şekilde tüketici konumunda olduğu anlaşılmakla, aynı Kanunun 83/2 maddesi gereğince uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Bakırköy 3. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.