Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/1493 E. 2022/444 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1493
KARAR NO: 2022/444
KARAR TARİHİ: 24/02/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/03/2021
NUMARASI: 2019/397 2021/221
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, haksız eylemden kaynaklanan zarar nedeniyle itirazın iptaline ilişkindir. İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… Sigorta şirketi kendi sigortalısına hasar bedelini ödemekle sigortalısının haklarına halef olur. Sigortalının aracı yağlanması için davalıya ve davalının iş yerine bıraktığı dosya kapsamı ile sabittir. Bu hali ile sigortalı ve davalı arasında aracın yağlanması konusunda eser sözleşmesi düzenlenmiştir. Zarar eser sözleşmesinin usulüne uygun icra edilmemesi sebebine dayanmaktadır. Zarar, eser sözleşmesinin icrası sırasında meydana geldiğinden, araç maliki … Turizm Şirketi tacir olduğu gibi davalıda … Oto Yıkama iş yerinin sahibi olması sebebiyle tacir vasfındadır. Sözleşme her iki tarafın ticari işletmesine ilişkin aracın yağlanıp yıkanması niteliğindeki eser sözleşmesidir. TTK 4 maddesi uyarınca, her iki tarafın tacir olduğu ve ticari işletmelerine ilişkin sözleşmeden doğduğu takdirde dava, nispi ticari dava olup, ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden, TTK 5 maddesi uyarınca, asliye hukuk mahkemeleri ile ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştüğünden, HMK 114-1/c maddesi uyarınca, mahkemenin görevli olması dava şartı olduğundan, mahkemece dava şartları HMK 138 maddesi uyarınca, öncelikle ve resen inceleneceğinden, HMK 115/2 maddesi uyarınca eksikliğin giderilmesi mümkün olmadığından, davanın görevsizlik dava şartı eksikliği sebebiyle usulden reddine …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “… açılan davanın eser sözleşmesinin usulüne uygun icra edilmemesi sebebinden kaynaklı tazminat davası olduğu, davalının tacir olmadığı, dolayısıyla açılan davanın ticari dava olmadığı, işbu uyuşmazlıkta Mahkememizin görevsizliğini, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu tespit etmek gerekmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114/1-c uyarınca görev bir dava şartıdır. Yine aynı kanunun 115. maddesine göre, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında Mahkemece re’sen araştırılması, bulunamadığı takdirde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinden Mahkememizin görevsiz olması …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, 6102 sayılı TTK.nin 1472 (6762 sayılı TTK.nin 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 4/1.maddesi gereğince her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Aynı Yasa’nın 5/1.maddesi gereğince de Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Somut olayda; davacının dava dışı sigortalısı olan ticari şirkete ait aracın yağlanması sırasında lif denen hidrolik kaldıraçtan düşmesi sonucu hasar görmesi nedeni ile sigortalıya ödenen hasar bedelinin talep edildiği, olay haksız eylemden kaynaklanmış ise de, sigortalı şirket ne he kadar tacir ise de; Vergi Dairesi, Ticaret ve Esnaf Odasından gelen yazı cevaplarına göre davalının tacir sıfatı bulunmadığından davanın nispi ticari dava olmadığı, uyuşmazlığın mutlak ticari davalardan da olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 28. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24/02/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere