Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/1452 E. 2022/447 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1452
KARAR NO: 2022/447
KARAR TARİHİ: 24/02/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/02/2021
NUMARASI: 2020/338 2021/143
DAVA: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
Taraflar arasındaki davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir. İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… davalı tarafından, davacı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 15/06/2011 tanzim tarihli 112.000 USD bedelli bonodan kaynaklı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, bu icra takibi kapsamında davacıya ait İstanbul ili, Fatih ilçesi,… Mah. … pafta, …ada, … parselde yer alan taşınmazın icra kanalıyla satıldığı, davacının iş bu dava ile, ilgili icra takibine konu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığı belirtilerek menfi tespit ve istirdat talepli dava açıldğı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kambiyo senedi özelliklerini taşıyan bonodan kaynaklanmakta olduğu ve TTK’nın 4/1-a ve 5/1 maddeleri gereğince, mutlak ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın ticaret mahkemesi tarafından çözümlenmesinin gerektiği anlaşılmakla HMK 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince davanın görev şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “… menfi tesbit talebiyle birlikte tapu iptali-tescil talep edilen davada, Mahkememizin yolsuz tescile dayalı tapu iptali davalarına ilişkin bir görevi olmadığı , davanın hukuki dayanağı TMK nun 1024/1 maddesinde yazılı “bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3.kişinin bu tescile dayanamayacağı” düzenlemesidir. Yargıtay uygulaması da ayrıca incelenmiş; menfi tesbit talebiyle birlikte açılan tapu iptali tescil taleplerinin birlikte incelendiği yargıtay 1.Hukuk Dairesinin emsal ilamları (Yargıtay 1.HD 2015/15898 Esas-2017/4236 Karar, 2019/948-2019/4072 Karar bir çok kararı) dikkate alındığında dava konusu uyuşmazlığın sahtelik nedeniyle borçlu olunmadığı halde, icrada satışı yapılan taşınmazın yolsuz tescile dayalı tapu iptali-tescil davasına ait bulunmakla uyuşmazlığın bu minvalde ele alınması gereklidir. Davacıların tacir olmadıkları dosya kapsamına göre sabit görüldüğünden, davanın genel görevli mahkeme olan “Asliye Hukuk Mahkemeleri” nezdinde görülmesi gerekmekle mahkememizin görevli olmadığına ve dosyanın olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle kesinleşmesinin akabinde re’sen İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığı 37. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava; yolsuz tescil nedeni ile tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Somut olayda dava; ” sahte senede dayalı başlatılan icra takibi nede niyle borçlu olmadığının tesbiti ve yapılan icra satışının yolsuzluğuna dayalı tapu iptali tescil davasıdır. Yolsuz tescile dayalı tapu iptali davası menfi tesbit davası ile açıldığı gibi ,önce menfi tesbit davası açıldıktan ve ilam alındıktan sonra açılması da mümkün bulunmaktadır. .HGK nun 19.1.1955 tarih 1/4 sayılı kararında “cebriicra yoluyla ve açık artırma yoluyla yapılan satışlar sonunda bir taşınmazın satın alınması halinde dahi Medeni Kanunun 932.maddesinde dayanılan tescilin yolsuzluğuna ilişkin dava açılabilir.Alıcının satışa konu taşınmaz mala ait tapu kaydının yolsuzluğunu bile bile ve kötüniyetle artırmaya girerek satın aldığı ispatlandığı takdirde davanın kabulune karar verileceği” yazılıdır. Davacı talebinde menfi tesbit talebiyle birlikte tapu iptali-tescil talep edilen davada ,davayı gören mahkeme her iki talebi birlikte incelemek zorunda olduğu, davanın hukuki dayanağı TMK nun 1024/1 maddesinde yazılı “bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3.kişinin bu tescile dayanamayacağı” düzenlemesidir. Menfi tesbit talebiyle birlikte açılan tapu iptali tescil taleplerinin birlikte incelendiği Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin emsal ilamlarında (Yargıtay 1.HD 2015/15898 Esas-2017/4236 Karar, 2019/948-2019/4072 Karar), sahtelik nedeniyle borçlu olunmadığı halde, icrada satışı yapılan taşınmazın yolsuz tescile dayalı tapu iptali-tescil davası bakımından Asliye Hukuk Mahkemesince yargılama yapılıp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24/02/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere