Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/1374 E. 2022/262 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1374
KARAR NO: 2022/262
KARAR TARİHİ: 09/02/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/01/2021
NUMARASI: 2020/549 2021/50
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret ile Şile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, trafik kazası nedeniyle maddi manevi tazminat talebine ilişkindir. Şile Asliye Hukuk Mahkemesince , davanın zorunlu mali sorumluluk sigortasından kaynaklandığı, zorunlu sigortaların ticaret kanununda düzenlendiği, davanın ticari nitelikte olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret ise “…Davanın açılış tarihinin 29.07.2011 olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girdiği, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/3 maddesi gereği Asliye Hukuk mahkemeleri ile Asliye Ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkarak görev ilişkisi haline gelmiş olduğu, ancak aynı kanunun geçici 9. maddesi gereğince göreve ilişkin hükümlerin kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış davalara uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan Kanun hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır….” gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı Kanunun 5. maddesinde “…aksine hüküm olmadıkça, dava olunan şeyin değerine göre asliye hukuk veya sulh hukuk mahkemesi ticari davalara dahi bakmakla vazifelidir. Şu kadar ki; bir yerde ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalarla hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere ticaret mahkemesinde bakılır. İkinci fıkrada yazılı hallerde, münhasıran iki tarafın arzularına tabi olmayan işler hariç olmak üzere, bir davanın ticari veya hukuki mahiyeti itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olunabilir. İtiraz varit görüldüğü takdirde dosya ilgili mahkemeye gönderilir; bu mahkeme davaya bakmaya mecburdur; ancak, davanın mahiyetine göre tatbiki gerekli usul ve kanun hükümlerini tatbik eder. Ticari bir davanın hukuk mahkemesi, ticari olmayan bir davanın ticaret mahkemesi tarafından görülmesi hükmün bozulması için yalnız başına kafi bir sebep teşkil etmez. Vazifesizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddi halinde yapılacak muamelelere ve bunların tabi oldukları müddetlere dair usul hükümleri, iş sahasına ait iptidai itirazın kabulü halinde de tatbik olunur” hükmüne yer verilmiştir. Dava tarihi itibariyle yürürlükteki 6762 sayılı TTK uyarınca ayrı ticaret mahkemesi bulunan yerlerdeki ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki (görev değil) işbölümüne ilişkindir. Dava tarihinde Şile’de ayrı ticaret mahkemesi bulunmayıp, İstanbul Anadolu adliyesinde asliye ticaret mahkemesi 2013 yılında faaliyete geçmiştir. Dava tarihinde müstakil asliye ticaret mahkemesi bulunmadığından iş bölümü itirazından sözedilemez. Ancak 6102 sayılı TTK’nın geçici 9. maddesinde “Bu Kanunun göreve ilişkin hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda uygulanmaz. Bu davalar, açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan Kanun hükümlerine tabidir” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; davacı vekili ,19/11/2010 tarihinde saat 03:00’da davalı … yönetimindeki … plakalı motorsikler ile … İnşaat önünde tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelediğini ve kaza sebebiyle davacıların eşi ve babası olan …’in hayatını kaybettiğini, Şile Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/48 esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda davalı …’in asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, müteveffanın 08/04/1983 doğumlu olduğunu ve kaynakçı ustası olarak çalıştığını, hayatının en verimli çağında hayatını kaybettiğini, vefatı ile eşi ve çocuklarının tüm gelirlerinin kesildiğini, SGK tarafından davacı … için 323,33 TL, oğlu … için 161,5 TL olmak üzere toplam 484,98 TL maaş bağlandığını, mütevaffanın eşi …’nın 04/12/1984 doğumlu olup 28 yaşında iki çocuğu olan ev hanımı olduğunu, eşinin vefatı ile ağır yükümlülük altına girdiğini, çalışmak istese dahi çocuklarının anne bakımına muhtaç olduğunu, çocuk …’un 30/03/2005 doğmlu, …’nın da 30/04/2011 doğumlu olduğunu ve bakıma muhtaç olduklarını beyan ederek davacı … için 5.000,00 TL, çocukların her biri için 2.500,00’er TL, olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi tazminata, cenaze masrafları için 500,00 TL, Tuğba için 10.000,00 TL, çocukların her biri için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ve davalı sigorta şirketinin de 28/11/2010 tarihinden itibaren poliçe limiti esas alınmak suretiyle temerrüt faizi, yargılama gideri ve vekalet ücretiyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir. Davanın haksız fiilden sorumlu gerçek kişiler ile birlikte zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketine de yöneltildiği, zorunlu sigortaların ticaret kanununda düzenlendiği, uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olduğu ancak davanın açıldığı 29/07/2011 tarihi itibari ile 6102 sayılı TTK’nın geçici 9. maddesindeki özel düzenleme sebebiyle uyuşmazlığın Şile Asliye Hukuk Mahkemesince (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; Şile Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİN 09/02/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere