Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/1327 E. 2022/303 K. 14.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1327
KARAR NO: 2022/303
KARAR TARİHİ: 14/02/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/03/2021
NUMARASI: 2018/859 2021/498
DAVANIN KONUSU: Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava; TMK 19. ve devamı maddeleri uyarınca açılan muavazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesince, “Somut olayda; dava, davalının Ltd şirket pay senedinin muvazaalı olarak devrine ilişkindir. Pay senetleri TTK 484 vd. Maddelerinde düzenlenmiştir. Dolayısıyla dava mutlak ticari dava olmakla ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, “… davada incelenmesi gereken husus davalının yaptığı tasarrufların iptali gerekip gerekmediği, başka bir anlatımla BK.nın 19. maddesinde yazılı şartların gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Davacı şirket ortağı olmadığı gibi, şirket hisse devrinin TTK’da düzenlenen şekilde yapılmadığını da iddia etmemektedir. Davacı hisse devrinin muvazalı yapıldığı iddiasındadır. Bu yönüyle somut olayda taraflar arasında TTK hükümlerinin uygulanması kaynaklı bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda hukuki işlemin taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ve benzeri ilişkiler görevin belirlenmesinde etkili değildir. Somut uyuşmazlık TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olmadığından 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır,…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava dilekçesi incelendiğinde, davacı tarafından davayı muvazaa nedenine dayalı, davalının … Limited Şirketindeki %49 hissesini, boşanma davasında mal kaçırmak amacıyla dava dışı …’ ye devrettiği iddiasıyla açıldığı anlaşılmıştır. Davacının, … Limited Şirketi hissedarı olmadığı, eldeki dava da, TBK’nın 19. maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak şahsi nitelikte ve borçlunun tasarruflarına yönelik tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, açılan dava TTK’nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava olmadığı, iptali istenen şirket hisse devrinin de davayı mutlak ticari dava haline getirmeyeceği, davacı mevcut boşanma davasının mali sonuçları ile aile konutu üzerindeki haklarını korumak gayesi ile borçlunun tasarrufunun iptalini talep ettiği anlaşıldığından, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14/02/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere