Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/1281 E. 2022/177 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1281
KARAR NO: 2022/177
KARAR TARİHİ: 31/01/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/03/2021
NUMARASI: 2021/135 2021/205
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik/yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, alacak talebine ilişkindir. İstanbul 5. Tüketici Mahkemesince, “… davalı/borçlunun verdiği itiraz dilekçesi ile takibin durduğu, davacının diğer takip borçlusu/dava dışı Tasfiye Halinde … AŞ’de katılım hesabı bulunmakta iken, bu şirketin talebi doğrultusunda davacını nkatılım hesabından kaynaklı alacağının davalı/borçlu şirket tarafından ödenmesi konusunda davacının ikna edildiği ve davacının borcunu ödemeyi davalı şirketin 28/12/2010 tarihli sözleşme ile üstlendiği, bahsi konu sözleşme ile sözleşmede kararlaştırılan vadelerde davacının toplam 16.814 USD ve 9.725,28 Euro olan asıl alacağı süresinde ödenmemiş olduğundan her bir alacak kalemine sözleşmedeki belirtilen vadelerden itibaren faiz işletildiği, vadelerin kesin olması sebebiyle davalının temerrüde düştüğü hususunun da açık, kesin ve tartışmasız olduğu, davalının hiçbir detay açıklama yapmadan soyut, dayanaksız ve kötü niyetli bir itirazla icra takibini durduğu, itiraızının hiçbir yasal ve haklı bir dayanağının bulunmadığı…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 17. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… Taraflar arasında akdedilen sözleşme incelendiğinde davacının dava dışı tasfiye halinde … A.Ş. den olan alacağını davalı şirkete devir ve temlik ettiği, davalı şirketin bu temlik karşılığı davacıya aylık taksitler halinde ödeme yapmayı taahhüt ettiği, davalı şirketin taahhütünü yerine getirmemesi nedeni ile takip yapıldığı takibe itiraz ile takibin iptali talep edilmiştir. uyuşmazlığın dava dışı … A.Ş nezdindeki hesabın davalı şirkete temlikine ilişkin sözleşmeden doğduğu …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “… davacı ile davalı şirket arasında 28/12/2010 tarihli alacağın temliki, sulh, ibra ve feragat sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye göre davalı şirketin davacıya her ay ödeme yapmayı taahhüt ettiği, davalı şirketin edimlerini yerine getirmemesi üzerine davacı tarafından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin takibe itirazı üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı şirket arasında imzalanan alacağın temliki sözleşmesi bağımsız mahiyette bir sözleşmedir ve taraflar açısından kendi başına hüküm ifade eder. Davacı anılan sözleşmeye dayanarak sözleşmenin karşı tarafı olan davalı … A.Ş aleyhine icra takibinde bulunmuş ve itiraz üzerine itirazın iptali davası açmıştır. Davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki Tasfiye Halindeki … A.Ş. bu davada taraf değildir….” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “Ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır. Somut olayda davacı, davalı ile aralarında düzenlenen temlik sözleşmesi uyarınca, davacının …ndan olan alacağının davalı şirket tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davalının edimini yerine getirmediğini belirterek alacağnın tahsilini talep etmiş olup, taraflar arasındaki uyuşmazlığın temlik sözleşmesinden kaynakladığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-2630 E,- 2019/328 K.sayılı 21/03/2019 tarihli benzer bir uyuşmazlığa konu kararında ; “davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki … A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacağın da doğrudan davalının ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, davacının da tacir olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK’nun 183. vd. maddeleri hükümlerinin uygulanacağı, dava konusu uyuşmazlığın ticari dava niteliği taşımadığına ” karar verilmekle, dosyamız davacısının da tacir olduğuna dair bir delilin bulunmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın, İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 31/01/2022
gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere