Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/1223 E. 2022/169 K. 24.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1223
KARAR NO: 2022/169
KARAR TARİHİ: 24/01/2022
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/01/2021
NUMARASI: 2020/984 2021/4
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Bakırköy 6. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, Ticari Satımdan Kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesince “…davacı ile diğer davalılar bankalar arasında da herhangi bir sözleşmenin mevcut olmadığı , uyuşmazlığa konu ipoteğin davalıların aralarında yapmış oldukları kredi sözleşmesinden kaynaklı tesis edildiği, ipotek alacaklısının davalı banka ipotek borçlusunun da davalı … A.Ş. olduğu , ipoteğin tüketici kredisi teminatını teşkil etmediği, davalı … A.Ş. ipoteklerin kaldırılması yönünde davacıya açık taahhüdü bulunmamasına karşın davalılar arasındaki çözümü beklenen işlemin 6102 sayılı yasanın 4.bölümü 4.maddesinin f bendinde sayılan ticari davalardan olduğu ve davacının tacir olması sebebiyle uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesinden kaynaklandığı göz önünde bulundurulduğunda ihtilafın Tüketici mahkemeleri eliyle görülemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “… davacı tarafından konut vasfında olan taşınmazın davalıdan satın alındığı, davanın konusunun ise satış nedeniyle ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olduğu, davacının ipotek sözleşmesinin tarafı olmadığı, taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin kredi sözleşmesinin geçerliliği veya borç miktarına yönelik herhangi bir itirazın söz konusu olmadığı, bu bağlamda davacının Tüketici Kanununa göre mal ve hizmet satın alan, davalının ise mal ve hizmet sağlayıcısı olduğu, ihtilafın da ayıplı taşınmaz satımı nedeniyle ipoteğin fekkine ilişkin olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın TTK 4.maddesi gereğince mutlak veya nispi ticari dava olmadığı, davaya bakma görevinin tüketici işlemi nedeniyle (İstanbul BAM 14.HD 2020/1763 – 1130 EK sayılı ilamında da belirtildiği üzere) Tüketici Mahkemesine ait olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde, Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3/1-(l) maddesinde de, tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır. 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında, Kanunun 83. maddesinde de, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. Somut olayda, davalı şirket ile davacı arasında yapılan … Konut Sözleşmesi kapsamında … Blok … kat, … numaralı bağımsız bölümün satışı konusunda anlaştıkları ve sözleşme doğrultusunda taşınmazın davacıya teslimin yapıldığı, taşınmazın niteliğinin “konut” olduğu, davacı ile davalı şirket arasındaki hukuki ilişkinin 6502 sayılı Yasa kapsamında kaldığı, davaya konu ipotek işleminin davalı taraf ile dava dışı … T. A.Ş. arasında imzalanan ticari krediden kaynaklandığı, … AŞ. Ve … AŞ. bu dosyada taraf olmadığı anlaşılmakla, davacı ve davalı arasındaki tüketici ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlığın Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24/01/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere