Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2021/100 E. 2021/1113 K. 25.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/100
KARAR NO : 2021/1113
KARAR TARİHİ: 25/06/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/10/2020
NUMARASI: 2019/116 2020/481
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
Taraflar arasındaki davada Bakırköy 5. Asliye Hukuk ve Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, adi ortaklıklığın feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… davacı ve davalının kardeş oldukları dava dışı kardeşleri … ile 15/07/2016 tarihi ile dava dilekçesine ekli ”Tutanaktır-1” başlıklı belgeyle ticari ortaklıklarını sonlandırdıkları ve varlıklarını paylaştırmadıkları ve hakem yolu ile malvarlığı ve borçların ödenmesi konusunda rapor aldıkları davanın davalının borcu nedeni ile bazı gayrimenkullerin davalı tarafından davacıya devri hususunda anlaştığı belirtilerek taşınmazlarda tapunun iptali davacı adına tescili veya tazminat, aksi halde gayrimenkullerin bedelinin davacıya ödenmesi talebi olup, taraflar dosyaya getirtilen vergi kayıtları ile şirket ortaklığı sıfatları ile tacir olduğu şirket ortağının diğer ortağa açtığı dava kapsamı ile uyuşmazlığın 6102 sayılı TTK’nın 4/1-a ve 4/1-c maddeleri gereğince ticari dava niteliğinde ticaret mahkemeleri görev alanında bulunduğu …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “… davanın taraflarının ticari sicil kayıtlarının mevcut olmadığı gibi vergi mükellefi de olmadıkları, bu bağlamda taraflar arasında Ticaret Kanununda düzenlenen herhangi bir ortaklığın tasfiyesinin de söz konusu olmadığı, taraflar arasında düzenlenen protokole göre tarafların daha önce ticaret yaptığı adi ortaklığın tasfiyesinin amaçlandığı, adi ortaklığın ortaklarının da tacir olmadığı dikkate alındığında açılan davanın TTK 4.md gereğince mutlak veya nispi ticari dava niteliğinde olmadığı, taraflar arasındaki ihtilafın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiği …” gerekçesiyle görevsizlik kararı yönünde hüküm kurulmuştur. Türk Borçlar Kanununun 620. maddesinde “Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.” hükmüne yer verilmiştir. Adi ortaklık TBK’nın 620 ve devam eden maddelerinde düzenlenmiştir.6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalar ile, şahısvarlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmüne yer verilmiştir.Somut olayda davacı asil 21/10/2020 tarihli oturumda, üç kardeş olarak Muş ve İstanbul’da ticaretle uğraştıklarını, işlerinin ortak olduğunu, yapmış oldukları işler nedeniyle dava konusu taşınmazları satın aldıklarını, ancak davalı abileri adına tescil edildiğini, yapmış oldukları ticari ortaklığın 2010 yılında sonlandırdıklarını ve aralarında yapmış oldukları protokol kapsamında dava konusu taşınmazların kendi hissesine isabet ettiğini, davalı tarafın protokol gereğince devretmesi gereken taşınmazları devretmediği için davayı açtıklarını belirtmiş olup, davacı tarafın talebi doğrultusunda Mahkemece taraflar arasında bir adi ortaklığın bulunup bulunmadığının değerlendirileceği, adi ortaklığın TTK’da düzenlenmediği, ayrıca yaptırılan araştırmada tarafların tacir olmadığının tespit edildiği, malvarlığı haklarına ilişkin olan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 25/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.