Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/962
KARAR NO: 2020/1962
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/02/2020
NUMARASI: 2020/71 2020/112
DAVA: İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Sulh Hukuk ve İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi; gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, taşınmaz kira sözleşmesinden kaynaklanan itiraza ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, “…Taraflar arasında akdedilmiş geçerli bir kira sözleşmesinin mevcut olduğu, taraflar arasında kiracı – kiralayan arasında mevcut bir kira ilişkisinin bulunduğu noktasında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Somut dosya ve uyuşmazlık ele alındığında; taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinin 6.3 maddesine göre; “Kiracı, Kiraya Veren’e her yıl madde 6.1’de tarif edilen ciro payından bağımsız olarak -sponsorluk bedeli olarak- toplam 90.000-TL. (Doksan bin Türk Lirası) + KDV’yi fatura mukabili yıllık peşin olarak Kiraya Veren’in yukarıdaki banka hesabına nakden ve defaten ödeyecektir. Belirtilen yıllık sponsorluk bedeli her yıl İstanbul Ticaret Odası tarafından ilan olunan yıllık enflasyon TEFE + ÜFE toplam yüzdesel tutarının ortalaması kadar – oranı kadar arttırılacaktır.” Buna göre, kira sözleşmesinde bizzat sözleşmenin tarafları arasında tespit edilen ve kira sözleşmesi gereğince kiracının ve kiraya verene ödeyeceği bir tür yan edim olan “sponsorluk bedeli” kararlaştırılmıştır. Takip konusu yapılan alacağın doğmasına neden olarak gösterilen akdi ilişki, taraflar arasındaki kira sözleşmesi ilişkisidir. Takibe konu sponsorluk bedeli de taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesi içerisinde yer alan ve taraflar arasındaki kira sözleşmesinden doğan bir yan edim niteliği taşımaktadır. Bir başka ifade ile taraflar arasındaki temel hukuki ilişki kira sözleşmesine dayanmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira ilişkisinden doğduğuna göre; HMK.’nun yukarıda zikredilen 4/1-a maddesi gereğince huzurdaki davanın da Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir. Taraflar arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olması nedeniyle, uyuşmazlığın da çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu, dolayısıyla mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla; HMK.’nun 114. maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan ve aynı yasanın 115. maddesi gereğince dava şartlarının varlığı ileri sürülmese de yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması gerektiğinden, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK.’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise “… Her ne kadar sponsorluk bedeli kira sözleşmesi içerisinde düzenlenmiş ise de kira sözleşmesinin 6. maddesinde belirtilen sponsorluk bedelinin kira sözleşmesinden bağımsız sponsorsorluk sözleşmesi olduğu, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden değil sponsorluk bedelinden kaynaklandığı, her iki tarafın tacir olduğu ve uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili bulunduğu, davanın bu niteliği itibari ile asliye ticaret mahkemesinde görülecek nitelikte bulunması sebebiyle mahkememizce görevsizlik kararı verilerek … ” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili şirket arasında 2009 yılında dükkan vasıflı taşınmazda ”…’ işletilmesi amacıyla kira sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin bitim tarihinin 01/05/2017 olduğunu, ancak davalının taşınmazı tahliye etmediğini, bu nedenle sözleşme süresinin bir yıl daha uzadığını, davalı ile yapılan sözleşmede kira döneminin başladığı tarihi takip eden ilk 5 işgünü içerisinde sponsorluk bedeli başlangıcı olarak 90,000,00-TL. + KDV ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, bu tutarın her yıl İstanbul Ticaret Odası tarafından ilan olunan yıllık enflasyon TEFE + ÜFE toplam yüzdesel tutarının ortalaması kadar arttırılacağını, davalı tarafından 01/05/2017 tarihini izleyen 5 (beş) işgünü içerisinde kararlaştırılan sponsorluk bedelinin ödenmediğini, bu borcun tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, fakat davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek dilekçesinde açıklanan nedenlerle yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere borçlu davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, kira akdinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptalini talep ettiğine göre uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere