Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/946 E. 2020/1961 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/946
KARAR NO: 2020/1961
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2020
NUMARASI: 2020/155 2020/169
DAVA: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
Taraflar arasında görülen davada Silivri 3. Asliye Hukuk ve Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi; gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, “…Davacının dava konusu İstanbul İli, Silivri İlçesi, … Mah. … parsel sayılı taşınmazı üzerindeki ipotek hakkı ile birlikte dava dışı önceki kayıt maliki …’ten 04/06/2015 tarih, … yevmiye numaralı resmi senet ile satın almış olduğu, taşınmaz üzerindeki ipoteğin eski kayıt maliki … tarafından dava dışı … Ltd. Şti. İle davalı ipotek hakkı sahibi … Bankası ile aralarında yapılan genel kredi sözleşmesine dayanan borcuna teminat olarak tesis edilmiş olduğu söz konusu genel kredi sözleşmesine ihbar olunan … Ltd. Şti’nin müteselsil kefil sıfatı ile taraf olduğu, dolayısı ile taşınmazın dava dışı tüzel kişi tacirin davalı bankaya genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcuna teminat oluşturduğu anlaşılmıştır. Bu durumda davaya bakmakla görevli mahkeme, ipoteğin teminat altına aldığı kredi borcunun kaynaklandığı sözleşmenin niteliğine göre belirlenecektir. Somut olayda, ipoteğin teminat altına aldığı borç dava dışı şirketin davalı bankayla akdettiği ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 4/1-f maddesi uyarınca genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan davalar ise mutlak ticari davalardır. Anılan Kanunun 5/2 maddesi uyarınca da tüm ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Kanun’un 5/3 bendinde ise asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı şeklinde düzenleme yapılmıştır. Mahkemenin görevli olması da, HMK’nun 114/1.c maddesi uyarınca dava şartlarından olup, anılan kanunun 115. maddesi uyarınca davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılır. …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise “… Dosya içerisindeki tapu kaydı ve resmi senedin yapılan incelenmesinde; Davalı … Bankası A.Ş tarafından borçlu … aleyhine 29/02/2012 tarih 2858 yevmiye numarası ile 1.500.000,00.-TL ‘lik borç miktarına ilişkin yıllık %32 faiz oranıyla ipotek konulduğu anlaşılmıştır. Davacının dava konusu İstanbul İli, Silivri İlçesi, … Mah. … parsel sayılı taşınmazı üzerindeki ipotek hakkı ile birlikte dava dışı önceki kayıt maliki …’ten 04/06/2015 tarih, … yevmiye numaralı resmi senet ile satın almış olduğu, taşınmaz üzerindeki ipoteğin eski kayıt maliki … tarafından dava dışı … Ltd. Şti. İle davalı ipotek hakkı sahibi … Bankası ile aralarında yapılan genel kredi sözleşmesine dayanan borcuna teminat olarak tesis edilmiş olduğu söz konusu genel kredi sözleşmesine ihbar olunan … Ltd. Şti’nin müteselsil kefil sıfatı ile taraf olduğu, dolayısı ile taşınmazın dava dışı tüzel kişi tacirin davalı bankaya genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcuna teminat oluşturduğu anlaşıldığı, Görüldüğü üzere her ne kadar ipoteğin sebebi genel kredi sözleşmesi ise de davacı tarafın bu sözleşmenin tarafı olmadığı, kefil olarak imzasının bulunmadığı ve ipoteğin de eski malik … tarafından tesis edildiği, davacının ipotek tesisinden sonra iş bu taşınmazı satın aldığı, dolayısıyla iş bu davanın 6102 sayılı TTK’nun 4/1-f maddesi uyarınca genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan bir dava olmadığı, TTK da sayılan diğer mutlak ticari davalardan da olmadığı ve iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren nispi anlamda da bir ticari dava olmadığı, dolayısıyla iş bu davaya bakma görevi Asliye Hukuk Mahkemesi… ” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” düzenlenmesi getirilmiştir. Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için Kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukukî işlemin veya fiilin olması gerekir. Somut olayda, uyuşmazlık ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olup, davacının tacir olmadığı gibi, ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlem ya da fiil de söz konusu olmadığına göre, ticari niteliği bulunmayan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Silivri 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere