Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/916 E. 2020/1956 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/916
KARAR NO: 2020/1956
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/02/2020
NUMARASI: 2019/564 2020/113
DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 8. İş Mahkemesi ve İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi; gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, “…Mahkememize görevsizlik kararı ile gelen İstanbul Anadolu 8. İş Mahkemesinin 2014/788 Esas, 2017/291 Karar sayılı dosyasının tetkikinde davacısının … A.Ş. Olduğu, davalıların ise … Ltd. Şti. Olduğu, mahkemece 06/06/2017 tarihli duruşmada dosyamız davalısı işveren şirket yönünden davanın tefrik edildiği, diğer davalı/alacaklı işçi yönünden ise davanın reddine karar verildiği, tefrik edilen şirket yönünden ise “taraflarının ticari şirket olduğu” belirtilerek görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır. Dosyamız arasına alınan İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası celp edilmiş olup incelenmesinde; dava dışı (işçi) tarafından dosyamız davacısı ve davalısı (işveren) borçlular aleyhine ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti ve ücret alacağı taleplerine ilişkin ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmıştır. İstanbul Anadolu 8. İş Mahkemesinin 2014/788 Esas, 2017/291 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere davacı şirket ile dosyamız davalısı şirket arasında alt işveren üst işveren ilişkisi bulunduğu, icra dosyasındaki takibin de dava dışı işçi aleyhine işçilik alacağına ilişkin yönelik başlatıldığı, bu koşullarda davaya bakmakla iş mahkemesinin görevli olacağı, mahkemece tefrik kararı verilmesinin mahkememizi görevli kılmayacağı sabittir. Mutlak ve nispi ticari davalar TTK.4.maddesinde sayılmıştır.Buna göre her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (nispi ticari dava) ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddede tahdidi olarak sayılan davalar (mutlak ticari davalar) mahkememizin görevi alanında olacaktır. Görev kamu düzenine ilişkin ve yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması zorunlu bir konu olmakla, mahkememizce karşı görevsizlik kararı vermek gerek …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İş Mahkemesi ise “…-İş Mahkemelerinin görevi 5521 sayılı Yasanın 1.maddesi ile düzenlenmiştir. Anılan maddede; işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür. Maddede belirtildiği üzere, İş Mahkemesinin görevli olabilmesi için uyuşmazlığın taraflarının işçi ve işveren veya işveren vekili olması, uyuşmazlığın iş sözleşmesinden veya İş kanunundan kaynaklanması koşuldur. Diğer yandan, 05.12.1977 tarih, 4/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olup kıyas veya yorum yolu ile genişletilmesi veya değiştirilmesi mümkün değildir. İş Mahkemeleri özel kanunla kurulmuş olup görevleri istisnai nitelik taşıdığından 5521 sayılı Yasa’da sınırlı olarak sayılmış dava ve uyuşmazlıklar ile diğer yasaların İş Mahkemelerini görevlendirdiği dava ve işler dışındaki dava ve işlere İş Mahkemelerinde bakılamaz. Davanın menfi tespit davası olduğu anlaşılmakla tarafların ticari şirket olduğu sabittir. Bu itibarla taraflara arasındaki davaya konu uyuşmazlığın İş Mahkemelerinde görülemeyeceği kanaatine varılmış, mahkememizin görevsizliğine ve dosyanın talep halinde TTK hükümleri gereğince görevli olduğu anlaşılan Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi … ” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında müvekkili şirket ile diğer davalı şirkete karşı icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin müvekkili şirketin taşeronu olmadığını beyan ederek İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Dosya kapsamından, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasında dava dışı ( işçi) … bir kısım işçi alacaklarına tahsili için davacı ve davalı şirket aleyhine icra takibi başlattığına, davacı ve davalı arasında taşeron ilişkisi değil, alt işveren, üst işveren ilişkisi bulunduğuna davacının icra takibine konu işçi alacakları ile ilgili menfi tespit ( istirdat ) davası açtığını her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren bir husus bulunmadığına göre işçi alacağına ilişkin olduğu anlaşılan davanın iş mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 8. İş Mahkemesi YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 22/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere