Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/890 E. 2020/1792 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/890
KARAR NO : 2020/1792
KARAR TARİHİ: 06/10/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/02/2020
NUMARASI : 2020/346 2020/125
DAVANIN KONU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 7. Tüketici, İstanbul Anadolu 2. Asliye Hukuk ile İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, kaçak elektrik tüketim bedelinden kaynaklanan menfi tespit ve takibin iptali talebine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, “… Uyuşmazlık davacının iş yerine kaçak elektrik kullanımı tutanağı düzenlenmesi ve iş yerinin bu borcu nedeniyle başlatılan icra takibine ilişkin olup, Davacı ve davalı mesleki ve ticari amaçla hareket ettiğinden tüketici sıfatına haiz olmadığından, 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici olmayıp, taraflar arasında tüketici ilişkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığının kabulü de mümkün değildir. Kamulaştırmasız elatmaya ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde görev Yargıtay 20. HD 2016/10496 E-2016/10233 K Sayılı Kararında da belirtildiği üzere uyuşmazlığın genel hükümlere gör asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.Asliye Hukuk Mahkemesince, “… Davaya konu sözleşme yapılmaksızın elektrik kullanımının haksız fiil ve kullanılan yerin iş yeri (ticarethane) olduğu anlaşılmıştır. Buna göre, mahkememizin bu davaya bakmakla görevli olmadığı…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “… davacı, tutanağın tutulduğu işyerinde kendisinin işçi olarak çalıştığını, davalı kuruma herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitini talep ettiği, davacı ile davalı arasında da abonelik sözleşmesi bulunmadığı, uyuşmazlığın kaçak elektrik tüketiminden kaynaklandığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın haksız fiil hükümlerine göre çözülmesi gerektiğinden, davada görevli mahkeme, Asliye Ticaret Mahkemesi değil, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu…” gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde, Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3/1-(l) maddesinde de, tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında, Kanunun 83. maddesinde de, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.Somut olayda, davacı vekili müvekkili aleyhine Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip başlatıldığı, müvekkilinin …, … caddesi, No:… …Pendik adresinde işçi olarak çalışmış olduğu, elektrik borcu sebebiyle yükümlülüğü olmadığı Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/187 esas sayılı dosyasında yargılanıp beraat ettiği, açılan takibin durdurulmasını, davanın kabulü ile takibin iptali ve yapılan ödemelerin faiziyle istirdatı ve %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamına göre; davacının tacir olduğuna dair dosyada delil bulunmadığı, kaçak elektrik kullanılan yerin iş yeri olmasının, davacıyı tacir olarak nitelendirmek için yeterli olamayacağı, dosyadaki belgelerden söz konusu iş yerinin davacı adına bir işyeri olmadığı, uyuşmazlık konusunun, işyerinde kaçak ve abonesiz olarak elektrik kullanıldığı gerekçesiyle tahakkuk ettirilen elektrik bedelinden kaynaklandığı, davacının tacir ve tüketici sıfatı bulunmaması nedeniyle uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.