Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/600 E. 2020/1349 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/600
KARAR NO: 2020/1349
KARAR TARİHİ: 16/06/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/01/2020
NUMARASI: 2019/632 2020/38
DAVANIN KONUSU: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
Taraflar arasındaki alacak davasında İstanbul Anadolu 5.Asliye Hukuk, İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R- Dava, işçilik alacağı nedeniyle dava dışı işçiye ödenen bedelin davalıdan rücuan tazmini istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… müflis davalı yönünden davanın kayıt kabul davasına dönüştüğü kabul edildiğine göre, adı geçen davalı ile ilgili dava tefrik edilmiş ve masa borçları için İİK’nın 235/1. Maddesi uyarınca kayıt kabul davası için ticaret mahkemelerinin görevli olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesince, “… dosyanın ihtisas mahkemesi sıfatı ile İstanbul Anadolu 1-2-3 Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerektiği …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, “… davacı SGK tarafından davalı müflis şirket aleyhine 06/10/2016 tarihinde dava açıldığı, müflis şirket hakkında ise iflas kararının 28/12/2016 tarihinde verildiği, dava açıldıktan sonra müflis şirket hakkında verilen iflas kararı, mahkemenin görevini etkilemeyeceği, iflas kararından sonra davaya kayıt kabul davası olarak görülmeye devam edilmesi gerektiği …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İİK’nın 194. maddesinde, iflas açılması ile kural olarak müflisin taraf olduğu hukuk davalarının duracağı ve ancak ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra devam olunabileceği hususu düzenlenmiştir. İkinci alacaklılar toplantısında dava konusu alacağın masaya kabul edilmemesi halinde davaya kayıt kabul davası olarak devam edilerek bir karar verilmesi gerekir. İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın masa borcu olup olmadığı yönündeki inceleme, alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda genel mahkemelerce tespit edilecektir. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 02.02.2012 tarih ve 2011/4952 E. – 2012/680 K. sayılı ilâmı da bu yöndedir.) İİK’da masa borçları için İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan HMK’ya göre belirlenmesi gerekir. İflas masasının bu safi (net) mevcudu (masaya giren mal, alacak ve haklar), “alacakların ödenmesine tahsis olunur” (İİK m.184,I,c.1). Buradaki “alacaklar” teriminden maksat, aslında yalnız “iflas alacaklarıdır.” İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, iflas masasından istenebilirken (masaya yazdırılabilirken), müflisin iflas açılmasından sonra doğan alacakları, iflas alacağı olmadığından, iflas masasından talep edilemez. İflas masasından istenebilecek (hatta, iflas alacaklarından daha önce ödenecek) olan, bir başka alacak çeşidi de masa alacaklarıdır. Bunun masa bakımından adı “masa borcudur.” Masa borçları müflisin değil, (çünkü, müflisin iflas açıldıktan sonra masayı bağlayıcı nitelikte borçlanmasına imkân yoktur.) iflas masasının yaptığı borçlardır. Masa borçları, iflasın açılmasından iflas tasfiyesinin sonuçlanmasına kadar, iflas masası (masa adına iflas dairesi veya iflas idaresi) tarafından yapılan borçlardır. (İİK. m. 248, 303/2) Kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalardır. Somut olayda, davalı şirketin 28/12/2016 tarihinde iflasına karar verilmiş olup, davacı tarafından ise rücuan tazminat istemli iş bu dava 06/10/2016 tarihinde iflastan önce açılmıştır. Davanın kayıt kabul davası niteliğinde olduğu anlaşıldığından Asliye Ticaret mahkemesince davaya devam edilerek bir karar verilmelidir. Bu nedenle, uyuşmazlığın İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere