Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/582 E. 2020/954 K. 02.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/582
KARAR NO: 2020/954
KARAR TARİHİ: 02/06/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/09/2019
NUMARASI: 2019/139 2019/20
DAVANIN KONUSU: Alacak (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, alacak istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesince, “…Tefrik kararı verilen dava dışı …’nın davacı şirkette çalıştığı dönemde davalılara kullandırılan çeklerden kaynaklı alacak istemi olduğu, bu davalılar yönündeki alacağın kaynağını çeklerin oluşturduğu, İstanbul BAM 16. HD’sinin 2018/3741 E – 2019/4 K sayılı ilamı da gözetildiğinde, uyuşmazlığın 6102 sayılı TTK’nın 4/1/a maddesinde belirtilen kıymetli evrak hukukundan kaynaklandığını ve mutlak ticari davalardan olduğu, Yargıtay 19. HD’sinin 2017/1926 E – 2018/4289 K sayılı ilamında da belirtildiği üzere; kambiyo senetleri TTK ’da düzenlenmiş olup TTK 4. ve 5. maddeleri uyarınca davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olması nedeniyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, davacının davalılar ve dava dışı …’tan alacaklı olduğunu iddia ettiği tazminat kıymetli evraktan kaynaklanmayıp, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanmaktadır. Davacı tarafa ait şirket çeklerinin dava dışı … tarafından davacı tarafın rızası hilafına alınarak bankalardan tahsil edilmesi durumunda davalılar açısından borcun kaynağı sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanmakta olup, davacı tarafından kıymetli evraktan kaynaklanan bir alacağı bulunmadığından ve taraflar arasında da ticari bir ilişki bulunmadığından yargılama Asliye Hukuk Mahkemelerince yapılması gerektiği için Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/15-2141 Esas, 2019/442 Karar sayılı ilamı doğrultusunda doya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddesine göre mahkememizin karşı görevsizliğine ve davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerekçesiyle görevsizliğine karar verilmiştir. Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. Türk Ticaret Kanununun 3. maddesinde, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlenmesi getirilmiştir. Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nın kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir. Somut olayda, davalıların birlikte organize olarak müvekkiline ait şirketin çekleri üzerinde sahtekarlık yaparak sahte çekler düzenlediklerini, şirketten tam tespiti yapılamamakla birlikte 6 – 7 milyondan fazla para çaldıklarını, zarara uğrayan müvekkil şirketin 6100 sayılı yasanın 107.maddesine göre belirlenecek maddi zararı ve davalıların kusur ve sorumluluk dereceleri belli olduktan sonra miktarı açıklanacak maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek T.C. Merkez Bankasınca öngörülen avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dosya içeriğinden taraflar arasındaki uyuşmazlığın çekten değil sebepsiz zenginleşmeden kaynaklandığı anlaşıldığından davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin GÖREVLİ MAHKEME OLARAK BELİRLENMESİNE 02/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere