Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/267 E. 2020/356 K. 11.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/267
KARAR NO : 2020/356
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2019
NUMARASI : 2019/1609 2019/1603
TALEP: Reddi Hakim
Taraflar arasında görülen dava sırasında davalı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresi içerisinde verilen istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında Davalı …. A.Ş. Vekili Av…., 20.11.2019 tarihli Hakimin Reddi talepli dilekçesi ile; Mahkemenin 18.11.2019 tarihli (4) nolu ara kararını yerine getiremediğini beyan ederek, ara kararında talep edilen evrakı sahte sözleşmeyle ilgili yargılama yapan İstanbul 22.Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/364 esas sayılı dosyasına sunduklarını, evrakın işbu mahkemeden istenerek sahtecilik incelemesinin akamete uğratılmamasını, ceza mahkemesince alınacak Adli Tıp Kurumu raporunun beklenmesini, Mahkemenin 18.11.2019 tarihli (5) nolu ara kararını yerine getiremediklerini, iddiasını da isnat ettiği sözleşmeyi de ispat gereken tarafın davacı taraf olduğunu, davacı vekilinin isnat ettiği sözleşmeyi ibraz ettiğini, 16.11.2012 tarihli dilekçesinin ekinde davalıya tebliğ ettirdiğini, isnat sözleşmenin havale edilerek kasaya alındığını, ilave olarak 22.11.2012 tarihli duruşmada da beyanı ve imzasının alındığını, dava dilekçesinde belirtilen davacının iş makinalarının kimin yaktığı konusunda tanık dinletme taleplerinin red edildiğini, ancak sahte sözleşmelerin sahte olmadığına dair davacı tanıklarını dinlendiğini, davanın açılmasının üzerinden 8 yıl geçtiğini, davanın ıslah edildiğini, delillerin hasredildiğini, tanıkların dinlendiğini, delillerin toplandığını, bilirkişi incelemesinin yapıldığını, davacının isnat ettiği sözleşmelerin sahte olduğunun Kriminal Polis Raporu ve Ceza Mahkemesi ilamı ve hatta bizzat davacı vekilinin tevilli ikrarıyla sabit olduğunu, davacı şirket sahibine 10 ay hapis cezası verildiğini, kararın kesinleştiğini, 8 yıl sonra ve karar aşamasında isnat ettiği sözleşmeyi değiştiremeyeceğini, iddialırını genişletemeyeceğini, muvakafakatinin olmadığını, davacı vekilinin şifahi sözleşmenin varlığını ispat etmek için bilirkişiye inceletilmesini istediği evrakın da sahte olduğunu, dosyada 15 tane sahte evrak olduğunu, davacı şirketin sahibinin sahte evrak ve dilekçesinde belirttiği yöntemle davalı şirketi açıkça dolandırmaya çalıştığını, nitelikli dolandırıcılıktan kesinleşmiş mahkümiyet hükmünün bile bulunduğunu, davacı vekilinin müvekkiline faks çekildiğini beyan ettiği sözleşmenin üzerinde mavi tükenmez kalemde atılmış ıslak imzaların bulunduğu, davacı vekilinin Av. …. ibraz ettiği sahte sözleşmenin üzerinde … ait olduğu iddia ettiği imzanın … ait çıktığını, duruşmada bu olayları izah etmek istediklerini “yazılı usul” diyerek dinlenmediğini, yazdıklarında “çok uzun” diyerek okunmadığını, kendilerinin beyanlarını yazılı evrağa dayandırdığını, Kriminal polis raporu, ceza mahkemesi ilamı, davacı şirketin sahibinin el yazılı beyanı, mahkeme ve savcılık kalemi tarafından aslı gibidir yapılmış belge ve sair evrak sunduklarını dikkate alınmadığını, davacı vekilinin kendisinin bile aslı gibidir yapmadığı sahte sözleşmeleri talimata ekleyip tanık beyanı alarak, davacı vekiline sahte sözleşmenin sahte olmadığını tanıkla ispat imkanının verildiğini (ama başaramadığını), ismini ve bilgisini yeni öğrendikleri ve dava konusu maddi vakıaya ilişkin doğrudan görgüsü olan tanığı, davacı vekilinin “artık tanık dinlenemez” dediği için dinletme taleplerinin rededildiğini, ama davacı vekilinin şimdilik 145.000.TL(ıslahtan sonra 1,5milyar $) talepli derdest davada “sözleşmenin varlığını” bile tanıkla ispat etme imkanı veriyorsunuz HMK sadece bize mi uygulanıyor, Bize gelince “usul kesiti aşıldı artık tanık dinlenemez” diyorsunuz, ama davacı vekiline iddialarını genişletme, delillerini değiştirme imkanı verildiğini beyan ederek, derdest davanın 8 yıl önce açıldığını, ama davacı şirketin sahibi … işlediği sahtecilik suçunun zamanaşımına uğramasına yaklaşık 2 yıl kala … aleyhine İstanbul 22.Asliye Ceza Mahkemesinde 2019/364 esas sayılı sahtecilik isnadıyla ceza davası açılıp sahtecilikle ilgili inceleme yapılması ara kararı verildikten sonra sözleşme aslının ceza mahkemesinden celbedilip kasaya alınmasına karar verildiğini, duruşmanın 14.01.2020’ye ertelendiğini, sahte sözleşmenin neden incelenmesine karar verilmediğini, duruşmada izah etmeye çalıştıklarını hukuk davasının zaman aşımına uğramayacağını, ama suçun zamanaşımına uğrayacağını, ceza mahkemesinin ATK.ndan alacağı rapor veya kararının beklenebilir dediklerinde, kendilerinin susturulduğunu, bu ara kararı ile … işletiği sahtecilik suçunun zamanaşımına uğraması için zaman kazandırmak amacıyla verildiği kanaatinde olduklarını ve bu sahte sözleşmenin kullanılarak hukuk davası görünümü altında davalı şirketin dolandırmasına müsaade etmeyeceklerini, dilekçelerinin içeriğinde izah ettiği nedenlerle İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesi hakimi 215919 sicil numaralı …’u HMK.36/1 maddesi uyarınca redettiklerini beyan etmiştir.Reddedilen hakim tarafından, istemin reddinin gerektiği yönünde görüş belirtilmesi üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin reddine, ilişkin verilen karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Red dilekçesinde hakimin tarafsızlığını yitirdiğine ilişkin ileri sürülen diğer sebeblerde hakimin tarafsızlığından şüphe edilmesini gerektiren neden olarak değerlendirilemeyeceği gibi, dilekçede belirtilen sair hususlar işin esası yönünden istinaf ve temyiz sebebi olup, HMK’nın 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle istinaf başvuru talebinin REDDİNE 11/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.