Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/2034 E. 2021/974 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2034
KARAR NO : 2021/974
KARAR TARİHİ: 14/06/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/10/2020
NUMARASI: 2020/420 2020/491
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasında İstanbul Anadolu 3. Tüketici ile İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, kasko sigortası poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat talebine ilişkindir.İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesi tarafından ise, “…Somut uyuşmazlıkta kanundan kaynaklı bir halefiyet olmayıp davacı şirket tüketiciden almış olduğu temlikname ile tüketici yerine geçtiğinden bahisle iş bu davayı açmıştır. Türk Ticaret Kanununun 3.maddesine göre ticaret kanununda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari iş kapsamındadır. Türk Ticaret Kanununun 16/1 maddeye göre ticaret şirketleri tacir sıfatına sahiptirler. Tüzel kişi tacirin alacağa halef olması, alacağı temlik alması işlemleri dahil ticari olmayan her hangi bir işlemi söz konusu olamaz. Türk Ticaret Kanununun 4.maddesine göre her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava olup, aynı yasanın 5.maddesine göre ticari davalarda Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olduğu …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesince, “… davacı ile dava dışı sigortalı … arasındaki kasko sigortası sözleşmesi gereği ödenen tazminatın davalı şirketten rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, dosya içerisinde bulunan kesin mutabakatname, ibraname, feragatname, makbuz başlıklı belge İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesi tarafından alacağın temliki olan değerlendirilmiş ise de belge içeriğinde tarafların iradesinin alacağın temliki değil ödenen tazminat nedeniyle davacı … şirketinin ibra edilmesi amacını taşıdığı, bu kapsamda eldeki davanın alacağın temlikinden kaynaklı olarak değil ödenen tazminattan dolayı meydana gelen halefiyet ilişkisinden kaynaklı olarak talep edildiği, nitekim davacı tarafça dava dilekçesinin açıklamalar kısmının altıncı maddesi altında davanın halefiyet nedeniyle rücu istemine ilişkin olduğunun açıkça belirtildiği, sigortalı(selef) zararının tazmini için sorumlulara karşı hangi mahkemede hangi davayı açabilir ise zararını tazmin eden sigortacısı(halef) da sorumlulara rücu davasını aynı mahkemede ve sigortalısının(selef) sorumlulardan talep edebileceği miktarla sınırlı olarak açabileceği, dava dışı … ile davalı arasındaki sözleşmenin araç alımına ilişkin tüketici sözleşmesi olduğu, dava dışı …’ nın tüketici olduğu ve davalıdan talebini tüketicinin korunması hakkında kanun hükümlerine göre dermeyan edebileceği, bu nedenle … ‘ nın halefi olan davacının da talebini tüketicinin korunması hakkında kanun hükümleri gereğince tüketici mahkemelerinde talep etmesi gerektiği, bu nedenle uyuşmazlığa bakmaya mahkememizin görevsiz olduğu, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesi olduğu …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda; davacı vekili, dava dışı sigortalıya ait aracın hasarlanması nedeniyle oluşan hasar bedelinin halefiyet ilişkisine dayalı olarak davalıdan rücuan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Davacı tacir ise de, dava dışı sigortalı ile davalı şirket arasında akdi bir ilişki olup, davalının sorumluluğunun kaynağı bu sözleşmedir. Dava dışı sigortalının tacir olduğuna dair dosyada bir delilin bulunmadığı, tüketici konumunda bulunduğu, sigortalı aracın da hususi araç olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa hükümleri uyarınca Tüketici Mahkemesinde çözümlenmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.