Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/2017 E. 2021/952 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2017
KARAR NO: 2021/952
KARAR TARİHİ: 10/06/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/07/2020
NUMARASI: 2019/7 2020/343
DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 21. Asliye Ticaret ve İstanbul 12. İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, alacak istemine ilişkindir. İstanbul 12. İş Mahkemesince, “… davaya konu huzur hakkı alacağı Türk Ticaret Kanunu’ndan doğduğundan karar vermeye Ticaret Mahkemeleri yetkili ve görevli olduğu …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi, “… Davacının talebi davalılardan Krea bünyesinde sigortalı olarak çalıştığı dönemde diğer davalı şirkette yönetim kurulu üyesi temsilcisi olması hasebiyle maaşına ek olarak ödenmesi gereken ücret alacağıdır. 6102 Sayılı TTK uyarınca bir davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için davanın TTK’nın 4. Maddesinde düzenlenen mutlak ticari dava sayılması ya da her iki tarafın tacir ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesine ilişkin olması gerektiği …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 342 . maddesinde, “ Şirket muamelelerinin icra safhasına taalluk eden kısmı, esas mukavele veya umumi heyet veya idare meclisi karariyle idare meclisi azasından veya ortaklardan olmıyan bir müdüre tevdi edildiği takdirde müdür, kanun veya esas mukavele yahut iş görme şartlarını tesbit eden diğer hükümlerle yükletilen mükellefiyetleri, gereği gibi veya hiç yerine getirmemiş olması halinde idare meclisi azasının mesuliyetlerine ait hükümler gereğince şirkete, pay sahiplerine ve şirket alacaklarına karşı mesul olur. Bu esas aykırı bir şartın esas mukaveleye konması veya müdürün idare meclisinin emri ve nezareti altında bulunması mesuliyeti bertaraf edemez” yönünde düzenleme bulunmaktadır. Bu düzenleme ile anonim şirket genel müdürlerinin iş görme edimini yerine getirmemiş olmaması halinde, şirket yönetim kurulu üyeleri ile aynı hükümlere tabi tutularak sorumlu olacağının kabul edildiği görülmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2010/9-328 esas-2010/370 karar ve 07.07.2010 tarihli ilamında “Anonim şirket ile yönetim kurulu üyesi arasındaki ilişkinin hukuki niteliği karşılaştırmalı hukukta tartışmalı olmakla beraber, Alman hukukunda sözleşme şartlarına göre, vekalet veya hizmet sözleşmesi olarak nitelendirilmekle birlikte, daha çok hizmet sözleşmesi olduğu yönündedir. Fransız hukukunda da, bu ilişkinin bir vekalet sözleşmesi olduğu kabul edilmiştir. İsviçre hukukunda ise vekalet hakkındaki hükümlerin uygulanacağı kabul edilmektedir (Mimaroğlu, S. Kemal: Anonim Şirketlerde İdare Meclisi Azalarının Hukuki Mesuliyeti, Ankara 1967, s. 100). Türk öğretisinde de, bu ilişkinin vekalet sözleşmesi olduğu görüşü hakimdir (Çamoğlu, Ersin: Anonim Ortaklık Yönetim Kurulu Üyelerinin Hukuki Sorumluluğu, İstanbul 1972, s.102-104; Mimaroğlu, S.Kemal: a.g.e., s. 101- 102)Yargıtay, yönetim kurulu üyeleri ile şirket arasında bir hizmet sözleşmesi bulunmadığını kabul etmiştir (H.G.K.’nun 5.2.2003 gün ve 2003/9-82 E.-65 K. sayılı ilamı) Genel olarak yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu TTK. 320 ve TTK. 336. maddelerine göre belirlenir. Şirket yönetim kurulu üyeleri ile şirket arasında bir vekalet sözleşmesi ilişkisi bulunduğundan, üyelerin şirkete karşı vekil gibi sorumlu olmaları doğaldır.” denilmektedir. Yukarıda da özetlendiği üzere, 6772 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 342. maddesinde ki düzenleme gereğince, anonim şirket genel müdürleri, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunu düzenleyen hükümlere tabiidir ve yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu da Türk Ticaret Kanununda özel olarak düzenlenmiştir. Somut olayda davacı, davalı şirkette yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı süre için ek maaş vs. ücretler nedeniyle alacak isteminde bulunmuş olup, TTK’nın 4/1 maddesi uyarınca mutlak ticari dava olan uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere