Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/1996 E. 2021/975 K. 14.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1996
KARAR NO : 2021/975
KARAR TARİHİ: 14/06/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2020
NUMARASI : 2020/114 2020/394
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki tazminat davasında Bakırköy 6. Tüketici ile Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal tescil, olmadığı takdirde tazminat talebine ilişkindir. Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesince, “… davacı …nin tacir, diğer davacının ise şirketin ortağı ve yetkilisi olduğu, taraflar arasında iki taşınmaz satışına ilişkin sözleşme bulunduğu, davacıların taşınmazları konut edinme amacıyla hareket ettiklerinin ve taşınmaz bedellerinin şirket hak, alacak ve varlıklarından tahsil edilmeyeceğinin kabulünün ticari hayatın getirdiklerine ve hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu noktada işlemin iki tarafın da ticari işletmesine yönelik olduğu ve davanın nispi ticari dava niteliğini haiz olduğu, tarafların tüketici olmadığı ve tüketici işlemine dayanmayan uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemeleri eliyle görülüp karara bağlanması gerektiği …” gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesince, “… davacı ile davalı şirket arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile İstanbul ili, … ilçesi, … bölesi, … parsel, … ada bulunan “…” isimli projeden iki adet daire satın alındığı, sözleşmeye konu taşınmazların daire niteliğinde konut olduğu, davacının dava dilekçesinde taşınmazı konut amaçlı kullanmak üzere satın aldığını beyan ettiği, bu itibarla davacının “tüketici” olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davaya bakmak görevi Tüketici Mahkemesine ait olup İDM’nin hatalı gerekçe ile davaya bakmakta görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu…” gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde, Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3/1-(l) maddesinde de, tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında, Kanunun 83. maddesinde de, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. Somut olayda; davacı gayrimenkul satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal tescil, olmadığı takdirde tazminat talep etmiş olup, davacı gerçek kişinin, diğer davacı şirketin ortağı ve yetkilisi olduğu, taraflar arasında iki adet bağımsız bölüme ilişkin satış sözleşmesinin yapıldığı, davacı gerçek kişinin 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici olarak değerlendirilemeyeceği, uyuşmazlığın tarafları ticari işletmelerine ilişkin olduğu anlaşılmakla davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde çözümlenmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14/06/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.