Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/1958 E. 2021/796 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1958
KARAR NO : 2021/796
KARAR TARİHİ: 24/05/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/09/2020
NUMARASI : 2020/376 2020/405
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret ve İstanbul Anadolu 26. İş Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.İstanbul Anadolu 26. İş Mahkemesince, “…davacı sigorta şirketi tarafından açılan rücu davasının işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan bir dava olarak nitelenemeyeceği, davanın her iki tarafının da şirket oluşu ve uyuşmazlığın sigorta poliçesi ile teminat altına alınan tedavi giderlerinin tazmininden kaynaklanması hususları hep birlikte değerlendirildiğinde İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “Dava dışı … 26.05.2015 tarihinde davalı nezdinde sigortalı olarak çalışan işçi sıfatına haiz iken rücuya dayanak iş kazası meydana gelmiştir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun, 3 Temmuz 1944 tarih ve 5746 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 22.3.1944 tarih ve 37 E. – 9 K. sayılı kararında belirtildiği üzere eldeki dava ticari dava olmayıp, dava dışı sigortalının tacir olmayışı da gözetilerek dava dışı sigortalı işçinin sorumlu kişi olarak davalıya açacağı davaya ve halef olan davacının açacağı rücu davasına iş mahkemesi bakmakla görevlidir.” gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 tarih ve 37 E. – 9 K. Resmi Gazetede 3.7.1944 sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.Diğer taraftan, 6102 sayılı TTK’nın “Halefiyet” başlıklı 1481. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalısının yerine geçer. Bu bir kanuni halefiyettir. Sigortalının, gerçekleşen zararın tazmininden sorumlu olanlara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur. 22.03.1944 tarih 37/9 sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme kararında, burada ilişkinin “Halefiyet” ilişkisi olduğu ve sigortacının, açacağı davanın, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibi olduğu açıklanmıştır. Somut olayda, davacı sigorta şirketi, davalı şirkette işçi olarak çalışan dava dışı … ile imzalamış olduğu “Sağlığım Kristal Sigorta Poliçesi” kapsamında sigortalısına ödenen tazminatı, tazminata konu kazanın iş kazası olması sebebi davalı işverenden rücuan tahsilini talep etmiştir. Davacı sigorta şirketi ise de, halefi olduğu dava dışı sigortalı …’ ın tacir olduğuna dair dosyada bir delilin bulunmadığı, … ın kaza tarihinde davalı şirkette işçi olarak çalıştığının ileri sürüldüğü ve söz konusu kazanın iş kazası olduğunun belirtildiği anlaşıldığından, davanın İş Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; İstanbul Anadolu 26. İş Mahkemesi’ nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24/05/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.