Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/1842 E. 2021/769 K. 06.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1842
KARAR NO : 2021/769
KARAR TARİHİ: 06/05/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2020
NUMARASI : 2019/312 2020/356
DAVANIN KONUSU: Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
Taraflar arasındaki alacak davasında İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-Dava, masa borcu olarak kayıt istemine ilişkindir.İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi, “… Davacı tarafın davasının dayanağının Kayıt Kabul davası niteliğinde olduğu davanın 19/07/2018 tarihinde açıldığı,28/02/2018 tarihli ve 7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. maddesiyle 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununa eklenen geçici 14. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 03/04/2018 tarih ve 538 sayılı Kararı ile Üçten fazla Asliye Ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ise 1, 2 ve 3 numaralı Asliye Ticaret Mahkemelerinin davaya bakmakla görevli olduğunun belirlediği, …” gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “Somut uyuşmazlığın tarafların birinci sınıf tacir olması, uyuşmazlığın kaynaklandığı ilişki karşısında başkaca özel mahkemenin görevli bulunmadığı, bu itibarla İstanbul 24. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/340 E. sayılı 2018/479 K. sayılı ilamına istinaden ticaret mahkemesinin görevli olduğu yönündeki kararın bu hali ile isabetli olduğu ve kesinleştiği, akabinde yukarıda yapılan açıklamalar karşısında bu uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde dosyayı gönderen İstanbul 4. ATM tarafından görülmesinin gerekli ve mümkün olduğu, bu davanın İİK m.235 hükmünden kaynaklanan kayıt kabul davası olmadığından ihtisas mahkemesinde görülmesinin şartlarının oluşmadığı görülmüştür.” gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.İİK’nın 194. maddesinde, iflas açılması ile kural olarak müflisin taraf olduğu hukuk davalarının duracağı ve ancak ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra devam olunabileceği hususu düzenlenmiştir. İkinci alacaklılar toplantısında dava konusu alacağın masaya kabul edilmemesi halinde davaya kayıt kabul davası olarak devam edilerek bir karar verilmesi gerekir. İflas tarihinden sonra doğan bir alacağın masa borcu olup olmadığı yönündeki inceleme, alacağın dayandığı hukuksal ilişkiye göre genel hükümler doğrultusunda genel mahkemelerce tespit edilecektir. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 02.02.2012 tarih ve 2011/4952 E. – 2012/680 K. sayılı ilâmı da bu yöndedir.) İİK’da masa borçları için İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin davanın açıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan HMK’ya göre belirlenmesi gerekir. İflas masasının bu safi (net) mevcudu (masaya giren mal, alacak ve haklar), “alacakların ödenmesine tahsis olunur” (İİK m.184,I,c.1). Buradaki “alacaklar” teriminden maksat, aslında yalnız “iflas alacaklarıdır.” İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, iflas masasından istenebilirken (masaya yazdırılabilirken), müflisin iflas açılmasından sonra doğan alacakları, iflas alacağı olmadığından, iflas masasından talep edilemez. İflas masasından istenebilecek (hatta, iflas alacaklarından daha önce ödenecek) olan, bir başka alacak çeşidi de masa alacaklarıdır. Bunun masa bakımından adı “masa borcudur.” Masa borçları müflisin değil, (çünkü, müflisin iflas açıldıktan sonra masayı bağlayıcı nitelikte borçlanmasına imkân yoktur.) iflas masasının yaptığı borçlardır. Masa borçları, iflasın açılmasından iflas tasfiyesinin sonuçlanmasına kadar, iflas masası (masa adına iflas dairesi veya iflas idaresi) tarafından yapılan borçlardır. (İİK. m. 248, 303/2) Kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalardır. Somut olayda, Müflis … A.Ş’ nin 12/06/2013 tarihinde iflasının açıklandığı ancak ticari faaliyetlerinin devamına karar verildiği, İflas İdaresi tarafından ticari faaliyet kapsamında davacı şirketten mal alındığı, davaya konu alacağın, iflasın açılmasından sonraki döneme ait olduğu, iflas masasının yaptığı borç olduğu ve masa borcu niteliğinde bulunduğu, bu nedenle davanın kayıt kabul davası niteliğinde bulunmadığı anlaşılmakla, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 03/04/2018 tarih ve 538 sayılı Kararı kapsamındaki davalardan olmadığından, davanın ilk tevzi edilen İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/05/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.