Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/1827 E. 2021/461 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1827
KARAR NO: 2021/461
KARAR TARİHİ: 23/03/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/10/2020
NUMARASI: 2020/74 2020/466
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasında İstanbul 19. Asliye Ticaret ve İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava; taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın davalı şirketten tahsili istemine ilişkindir. İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesince, taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesince, “… dava dilekçesinin davalı şirkete 27/03/2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı tarafından 03/04/2019 tarihinde HMK’nun 317/2 maddesi gereğince cevap verme süresinin uzatılmasını talep ettiği, İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesince 04/04/2019 tarihinde cevap verme süresinin bitiminden itibaren 2 haftalık ek süre verildiği ve bu ara kararın taraflara tebliğ edildiği, bu haliyle cevap verme süresinin son gününün 24/05/2019 tarihi olduğu ancak davalı tarafın cevap dilekçesini 01/11/2019 tarihinde yani süresinden çok sonra sunduğu ve süresinde olmayan cevap dilekçesi ile yetki itirazını ileri sürdüğü görülmüş olup süresinden sonra yapılan yetki itirazı dikkate alınarak yetki hususunun tartışılamayacağı ve dosya kapsamında kesin yetki de bulunmadığından davanın ilk olarak açıldığı İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu …” yetkisizlik kararı verilmiştir. HMK’nın 6/1. maddesi uyarınca “(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. Diğer taraftan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır. Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir. Bu yeni düzenleme, 01.10.2011 tarihinden sonra açılacak davalar bakımından uygulanmakla birlikte, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 19. maddesinin 2. bendi “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içermektedir. Mahkemece re’sen yetkisizlik kararı verilebilecek haller, dava şartı olan, kesin yetki halleridir. HMK’nın 18. maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkca düzenlemiştir. Bu nedenle yetki sözleşmesi kesin yetkinin olduğu hallerde yapılamaz. Yetki sözleşmesinin yapılmış olması da resen yetkisizlik kararı verilebilecek hallerden değildir. Somut olayda, davacı tarafça, İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açılmıştır. Ancak davalı tarafça yasal süresinden sonra sunulan cevap dilekçesi ile HMK 17. Maddeye göre yetki itirazında bulunulduğu, bunun üzerine Mahkemece hatalı olarak yetkisizlik kararı verildiği, bu yetkisizlik kararının taraflarca itiraz edilmeden kesinleştiği, bu durumda davacı tarafın, verilen yetkisizlik kararını kabullendiği ve İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili hale geldiği anlaşılmaktadır. İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin kesin yetki hali bulunmayan somut olayda re’sen yetkisizlik kararı veremeyeceği, bu nedenle uyuşmazlığa bakma yetkisinin İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinde olduğu anlaşılmaktadır.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere