Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/1790 E. 2021/629 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1790
KARAR NO: 2021/629
KARAR TARİHİ: 20/04/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/11/2018
NUMARASI: 2018/518 2018/1171
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk ve İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen hasar bedelini, kasko sigorta poliçesi kapsamında ödeyen sigortacının, hasar bedelinin rücuen tahsili için açtığı alacak davasıdır. İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesince; “… Tüm dosya kapsamına göre; TTK.nun 3 vd. maddeleri ile Yargıtay uygulamalarına göre, somut uyuşmalığın TTK. Nun 1472.maddesinden kaynaklı bir uyuşmazlık olduğu, uyuşmazlığa uygulanacak yasal dayanağın münhasıran TTK’da düzenlenmiş olduğu, böyle bir halde ise eldeki davaya bakma görevinin Mahkememize ait olmayıp görevli Mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi…” olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesince ise; “… Davacı … Türk Ticaret Kanunu anlamında tacir olmasına karşın sigortalısı gerçek kişidir. Yine davalılar da gerçek kişidir. ;Ayrıca davacı … ile davalı arasında sigorta ilişkisi yoktur. Dava, haksız fiilden kaynaklanmakta olup genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun, 3 Temmuz 1944 tarih ve 5746 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 22.3.1944 tarih ve 37 E. – 9 K. sayılı kararında halefiyet “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Somut olayda, uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK’nın 1472. (6762 sayılı TTK’nın 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından … Kasko Sigorta Poliçesi “Genişletilmiş Kasko” kapsamında sigortalısına ödenen tazminatın, trafik kazasının meydana gelmesinde kusurlu bulunan araç sürücüsü ve malikinden rücuan tahsili isteminden kaynaklanmaktadır. Davacı … tacir ise de davalı gerçek kişiler tacir olmayıp sigortalı aracın hususi araç olduğu, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı anlaşıldığından, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/04/2021 gününde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere