Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/1569 E. 2021/406 K. 15.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1569
KARAR NO : 2021/406
KARAR TARİHİ: 15/03/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/01/2020
NUMARASI: 2019/1140 2020/53
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi, İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesi ve İstanbul Anadolu 10. Asliye Hukuk Mahkemesi ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, haksız eylemden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın mutlak ve nispi ticari davalardan olmadığı, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 10. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı ve tüketici işlemi olduğu, Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesince, davacı ve davalının ticari şirket olduğu, taraflar arasında tüketici ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, davacı … şirketinin, haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine geçerek hareket ettiği gerekçesiyle Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. TTK’nın 1472. maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz’î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak 31.03.1954 gün ve 1953/18 Esas-1954/11 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtilmiştir. 17.01.1972 gün ve 1970/2 Esas- 1972/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği ve Borçlar Kanununun 44. maddesine (TBK m. 52) de dayanabileceği; tabiatıyla sigorta ettirenin olayda dava hakkı yoksa, sigortacıya da bu yönde bir hakkın intikal etmeyeceği açıklanmıştır.Diğer taraftan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.03.1944 tarihli ve 37 Esas-9 Kararına göre de “Sigortacının sigorta poliçesinden münbais olmayıp kanundan aldığı bir salâhiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir.”Somut olayda; uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca, sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, haksız fiile sebebiyet veren çatı izolasyonu ve montajı işlemini yapan davalı şirketten rücuan tahsili isteminden ibarettir. Davacı … şirketi, bu davayı sigortalısına halefen açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukukî mahiyeti nazara alınır. Sigorta şirketi halefi olduğu sigortalının konutunda, davalı şirketin yaptığı çatı izolasyonu sebebiyle meydana gelen yangının konuta zarar vermesi nedeniyle oluşan zararın tazminini talep etmekte olup, bu şekilde uyuşmazlığın haksız fiîlden kaynaklandığı, sigortalının tacir sıfatının bulunmadığı ve sigortalanan yapının konut olarak kullanıldığı anlaşılmakla uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.