Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/1568 E. 2021/400 K. 15.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/1568
KARAR NO : 2021/400
KARAR TARİHİ: 15/03/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/07/2020
NUMARASI : 2020/560 2020/253
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesi ve İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, davacı … şirketinin, sigortalısına ödediği tazminatın rücuen tazminine ilişkindir. İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesince, taraflardan birinin tüketici olmadığı uyuşmazlıkların Mahkemelerinde görülmesinin mümkün olmadığını, davacı ve davalının şirket olduğunu, somut uyuşmazlıkta kanundan kaynaklanan bir halefiyet olmayıp, davacı şirketin tüketiciden almış olduğu temlikname ile tüketicinin yerine geçtiğinden bahisle davanın açıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, davanın mutlak ve nispi ticari davalardan olmadığı, dava dışı sigortalının ankastre ocak satın alması işleminin tüketici işlemi olduğu, davacının dava dışı sigortalının yerine geçerek eldeki davayı açtığı gerekçesiyle karşı görevsizlik karar verilmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 3. maddesi, tüketici işleminin kapsamını esaslı biçimde değiştirmiş, aynı Kanunun 83/2. maddesi ise “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme yapılması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” diyerek kanunun uygulama alanını daha da genişletmiştir. 6502 sayılı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi kapsar.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. Bu hüküm mülga 4077 sayılı Kanunun 3/h bendindeki tüketici işlemi tanımından daha kapsamlıdır. Bundan böyle 6502 sayılı Kanunun tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile içeriği az yukarda yer alan 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle yukarıda sayılan sözleşme ve işlemler tüketici mahkemesinin görev alanına girmiştir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.3.1944 tarih ve 37 E. – 9 K. R.G.3.7.1944 sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. Somut olayda, dava dışı sigortalının mesken olarak kullandığı evini ticari ve mesleki faaliyeti kapsamında sigorta ettirmediği, davacı … olup, davalıdan rücuen tazminat talebinin nedeninin, yangına sebebiyet veren ankastre ocağın satıcısı olan davalı şirket ile davacının sigortalısı arasındaki tüketici ilişkisinden kaynaklandığı, sigortalının tüketici konumunda bulunduğunun, benzer nitelikteki davalarda Yargıtayın ve Dairemizin son tarihli kararları da dikkate alındığında uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. (İBAM 37. HD. 2019/2782 E. 2020/945 K.)
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.