Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1566
KARAR NO : 2020/1841
KARAR TARİHİ: 09/10/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/12/2019
NUMARASI : 2019/5 2019/329
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olması nedeniyle dosya ve ekleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkili … San. ve Tic. A.Ş.’nin dondurma sektörünün Türkiye’deki ilk üreticilerinden olduğunu ve … ürününün yaratıcısı ve ilk üreticisi olduğunu, müvekkili … Gıda’nın satın alarak yeniden canlandırma hamlesine girdiği dondurma olan “…'”nun Türkiye’deki ilk endüstriyel, yani seri olarak üretilebilen dondurma olduğunu, 1950’li yıllarda ilk kez üretilen “…” ürününün, 1976 yılında Türkiye’nin ilk modern dondurma üretim tesisinde yine bir ilk olarak endüstriyel olarak üretildiğini, müvekkili … Gıda’nın ilgili markalarını diğer Müvekkili … Gıda’ya devretmeden önce … ürününün üretimini elinde olmayan sebeplerden dolayı azalttığını ve dağıtım ağını küçülttüğünü, ancak bunun etkisinin tüketici nezdinde müvekkil ürününün bilinirliğinin azalması şeklinde gelişmediğini, tam aksine ürünün nostaljik değerini arttırarak müvekkiline ürünü tekrar piyasaya sürmesi için tüketicilerce baskı yapılmaya başlandığını, tüketicilerin büyük talebi üzerine müvekkillerden … Gıda’nın tekrar üretim yapmak amacıyla girişimlerde bulunduğunu, 2012 yılında bir ortaklık üzerinde uzlaşmaya varıldığını, ancak bu anlaşmanın sonuçlandırılamaması neticesinde müvekkilinin tekrar ortaklık arayışına girerek 2013 yılında … Gıda ile görüşmelere başladığını ve Kasım 2013 tarihinde toplantı yaparak devralmaya ilişkin ön hazırlıkların başladığını, henüz satış gerçekleşmeden bazı haberler ve kullanıcı yorumlarının dolaşmaya başladığını, davalının “…” markası ile dondurma satışı yapmakta ve faaliyetini sürdürmekte olduğunu, istisnasız olarak davalının dondurma sezonu geldiğinde üretimini arttırmakta olduğunu, reklamlarını ilgili mecralarda yayınlatmakta, kısaca ilkbahar aylarında tekrar piyasaya çıktığını duyurmakta olduğunu, müvekkili Alaska Gıda’nın ürünlerinin yapılan ortaklıkla diğer müvekkili … Gıda tarafından tekrar piyasaya sürüleceğini, dondurma sektöründe bulunan bir şirket olarak tüketicilerden hayli hayli önce haber alacağı tartışmasız olan davalının, tüketicilerin yanılmasına sebep olacak şekilde derhal bir reklam kampanyası başlattığını ve müvekkil ürünüyle karıştırılacak şekilde “…” şeklinde reklamlar hazırladığını, davalının müvekkilin uzun yıllar artan tüketici baskısı sonucu piyasaya tekrar ürün çıkaracak olmasını kullandığını, sanki yıllardır kendi ürünü hiç üretilmiyormuşçasına ve çok talep gören bir marka gibi hareket ettiğini, tüketicilerce müvekkil markasının tekrar piyasaya kendi namları altında çıkacağı izlenimini uyandırdığını, … ürününün satış payının … ürün gamında %3’ün de altında olup, … ile özdeşleşmiş ve bilinen … ya da … gibi bir marka olmadığını, bu nedenle davalının yaptığı bu şekilde eylemlerin TTK’nın 55.maddesi hükmüne uygun olup, haksız rekabet oluşturduğunu, davalının işbu haksız rekabet sonucu elde ettiği kazancın hiçbir şekilde bilinmediği için huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açılması zorunluluğu doğduğunu beyanla, davalının yaptığı eylemlerin TTK’nun 56/1. maddesi uyarınca haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, davalının gerçekleştirdiği haksız, rekabetin ortadan kaldırılmasına, alacağın belirsiz olması nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkile verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davaya bakan İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sinai Haklar Mahkemesi davanın reddine karar vermiştir.Dava sözleşmeden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, İstanbul BAM’ sinin işbölümüne göre bu tür davalara bakma görevi 16-44 H.D. ‘ ne ait olup dairemizce görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesi gereğince;1 -Hakimler ve Savcılar Kurulunun 564 ve 586 sayılı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İş Bölümü Kararı gereğince istinaf kanun yoluna başvuru incelemesinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2 -Dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi gönderilmesine, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 09/10/2020 tarihinde, dosya üzerinden davacılar, vekili ve davalıların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.