Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/1475 E. 2021/108 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1475
KARAR NO: 2021/108
KARAR TARİHİ: 14/01/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/03/2017
NUMARASI: 2016/1156 2017/172
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki uyuşmazlık İstanbul 23. Asliye Hukuk ve İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesince, “… davalının davacı şirket ortaklarından .. A.Ş.’nin hissedarlarından olup, grup şirketler arasındaki tasfiye ve hisse devrinden kaynaklanan ihtilafların Asliye Ticaret Mahkemeleri’nce görülüp değerlendirilmesi gerektiği… ” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesince ise,”…Davanın, davacının doğrudan ortağı ve/veya yöneticisi olmadığı , davacıya karşı yapmış olduğu davacı iddiasına göre hukuksuz eylemlerinden kaynaklı maddi manevi tazminat davası olup, Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan grup şirketler arasındaki tasfiye ve hisse devrinden kaynaklanan bir dava olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesince talebin yanlış değerlendirildiği, bu haliyle de doğrudan şirket yöneticisi ve ortağı olmayan davalının davacıya karşı yapmış olduğu eylemlerin 6098 sayılı yasanın 49 ve 53 maddesinden kaynaklanan tazminat davalara ilişkin olduğu, buna göre de düzenlemenin 6098 sayılı BK yer almış olması, davacı ile davalı arasında doğrudan yönetici ve ortaklık ilişkisinin bulunmaması, davacının tüzel kişi olmasına rağmen davalının tüzel kişi tacir olmaması ve taraflar arasındaki ihtilafın 6102 sayılı yasanın 4-1 ve 4/1-a,b,c,d,e,f bentlerinde sayılan nispi veya mutlak ticari davalar niteliğinde de olmadığı anlaşıldığından, davaya bakma görevinin genel görevli mahkeme olan HMK 2 maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu,…” gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda uyuşmazlık, davacının, haksız fiile sebebiyet veren davalıdan uğranın maddi ve manevi zararın tahsili isteminden kaynaklanmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/I-a maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Somut olayda, davacının talebinin 6098 sayılı Yasanın 49. ve 53. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarına ilişkin olduğu, davacının tüzel kişi olmasına rağmen davalının tüzel kişi tacir olmaması ve taraflar arasındaki ihtilafın 6102 sayılı yasanın 4-1 ve 4/1-a,b,c,d,e,f bentlerinde sayılan nispi veya mutlak ticari davalar niteliğinde de olmadığı anlaşıldığından, ticari dava niteliğinde bulunmayan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 23. Asliye Hukuk Mahkemesinin GÖREVLİ MAHKEME OLARAK BELİRLENMESİNE 14/01/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere