Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/1353 E. 2021/110 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1353
KARAR NO : 2021/110
KARAR TARİHİ: 14/01/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/02/2020
NUMARASI : 2018/1152 2020/97
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasında İstanbul Anadolu 3. Tüketici ile İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, kasko sigortası poliçesinden kaynaklanan rücuan tazminat talebine ilişkindir.İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesi tarafından ise, “…Somut uyuşmazlıkta kanundan kaynaklı bir halefiyet olmayıp davacı şirket tüketiciden almış olduğu temlikname ile tüketici yerine geçtiğinden bahisle iş bu davayı açmıştır. Türk Ticaret Kanununun 3.maddesine göre ticaret kanununda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari iş kapsamındadır. Türk Ticaret Kanununun 16/1 maddeye göre ticaret şirketleri tacir sıfatına sahiptirler. Tüzel kişi tacirin alacağa halef olması, alacağı temlik alması işlemleri dahil ticari olmayan her hangi bir işlemi söz konusu olamaz. Türk Ticaret Kanununun 4.maddesine göre her iki tarafında ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava olup, aynı yasanın 5.maddesine göre ticari davalarda Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olduğu …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesince, “… Davacı kasko sigorta şirketi olup, uyuşmazlık haksız fiilden (TBK’nın 69.maddesi) kaynaklanmaktadır. Haksız fiile dayalı davalarda davanın ticari dava sayılabilmesi için her iki tarafın tacir ve aracın ticari işletmeye ait olması gerekir. Dava dışı sigortalı tacir olmadığı gibi araç da ticari değil hususidir. Bu durumda uyuşmazlığın, Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda; davacı vekili, dava dışı …a ait sigortalı aracın hasarlanması nedeniyle oluşan hasar bedeli ve ekspertiz ücreti alacağının müvekkiline temlik edildiğini ileri sürerek bu tutarın Kasko Sigorta Poliçesi uyarınca davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmektedir. Davacı tacir ise de, alacağını temlik eden …le davalı şirket arasında akdi bir ilişki olup, davalının sorumluluğunun kaynağı bu sözleşmedir. Temlik eden …’un tacir olduğuna dair dosyada bir delilin bulunmadığı, tüketici konumunda bulunduğu, sigortalı aracın da hususi araç olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa hükümleri uyarınca Tüketici Mahkemesinde çözümlenmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14/01/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.