Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/1348 E. 2020/1782 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1348
KARAR NO: 2020/1782
KARAR TARİHİ: 06/10/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/06/2020
NUMARASI: 2020/221 2020/249
DAVANIN KONUSU: Reddi Hakim/Hakimin Çekinmesi İncelemesi
Tarafları arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından reddi hakîm yoluna başvurulmuştur.
Ret talebinin reddine dair verilen kararın Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi istenilmiş olmakla, süresi içerisinde yapılan istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü,
KARAR Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından sunulan ret dilekçesinde özetle; Mahkeme hakiminin ara karar ve celselerde ceza mahkemesinin kararının beklenmesi şeklinde karar aldığını ancak ceza mahkemesinin kararını beklemediğini, hukuka aykırı bir şekilde ihtiyati tedbir kararını kaldırdığını, senet üzerindeki imzanın incelenmesi için verilen talebin değerlendirilmediğini, 20/09/2019 tarihli dilekçesinde İİK 72/3 maddesi kapsamında %115 teminat karşılığında icra veznesine ödeyecekleri paranın davalıya ödenmemesi yönünde yaptıkları ihtiyati tedbir taleplerini hukuka aykırı olarak reddedildiğini, davacının defter ve kayıtlarının araştırılmadan yargılama yapıldığını, mahkeme başkanı ve üyeleri ile beraber heyetin reddini ve dosyadan el çektirilmesini talep etmiştir. Reddedilen hakim tarafından, mütalaa yazısında reddi hakim talebinin reddedilmesi talebinin üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hakim talebinin reddine ilişkin verilen karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şirket ile yapılacak protokol için boş A4 kağıda atılan imzanın daha sonrasında akte aykırı olarak bilgisayarda doldurularak taraflarını haksız bir şekilde borçlandırıldığının araştırılması için ilgili kağıdın yeni teknik ve teknolojilerle açığa çıkarılması için talepte bulunulduğunu ancak mahkemenin bu talebi değerlendirmediğini, İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde adli bilirkişilerce yapılan incelemede kağıdın daha sonrasında doldurulduğunun belirlendiğini ancak bu işlemi ilgili mahkemenin yaptırmamasının şüpheye sebebiyet verdiğini, duruşmada taraflarına HMK gereği yazdırma hakkı verildiğinde katibin ifadelerini tutanağa geçerken yanlış yazdığına itiraz ettiklerini ancak başkanın bu yanlış yazıma yaptıkları itiraza dikkat etmediğini peşin hüküm vermeye niyetli olduğunu, davada kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olduğunu bununda reddi hakim talepleri için kesin bir hukuk nedeni olduğunu ve yerel mahkeme kararının kaldırılmasını reddi hakim taleplerinin kabulü ile talepleri doğrultusunda yeniden karar verilmesini talep etmiştir. Hakimin reddi HMK’nın 36.ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, HMK 36.maddesi hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması halinde taraflardan birinin hakimi reddedebileceğini, hakimin de bizzat çekilebileceğini hükme bağlamıştır. Hakimin reddi için ileri sürülen ceza mahkemesi kararının kesin sonucunun beklenmemiş olunması, ihtiyati tedbir kararının hukuka aykırı kaldırılmış olması, talep ettikleri belge niceleme talebinin değerlendirilmemiş olması, hacizli gayrimenkullerin değerinin alacak miktarını aşmasına rağmen bu hususun nazara alınmaması sebepleri yargılama sırasında itiraz, işin esası yönünden ise istinaf ve temyiz sebebi olup, HMK’nın 36. maddelerinde tanımı yapılan sebeplerden değildir. Ayrıca ihtiyati tedbirin kaldırılması kararında, müvekkilinin haklılığının yaklaşık olarak ispat edemediğinin belirtilmesi HMK 390/3. Maddesine uygun olarak verilmiş bir karar olup, bu hususun da hakimin peşin hükümlü olarak kabul edilmesi anlamına gelmediği, bu itibarla ilk derece mahkemesinin reddi hakim talebinin reddine ilişkin kararı hukuka uygundur. Davacının buna ilişkin kararın kaldırılmasına yönelik istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2020/221 D.İş Esas 2020/249 D.İş Karar sayılı kararına karşı istinaf başvuru talebinin REDDİNE, 2-Davacı tarafından yatırılan 148.60TL başvuru harcı ve 54.40TL karar ilam harcının davacı üzerinde bırakılmasına, 3-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. Maddesi gereği talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 06/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere