Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/1257 E. 2021/22 K. 06.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1257
KARAR NO: 2021/22
KARAR TARİHİ: 06/01/2021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/07/2020
NUMARASI: 2020/242 2020/409
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada Bakırköy 11. Asliye Hukuk ve Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, trafik kazası sonucu meydana gelen hasar bedelini, kasko sigorta poliçesi kapsamında ödeyen sigortacının, hasar bedelinin rücuen tahsili için açtığı alacak davasıdır. Bakırköy 11. Asliye Hukuk Mahkemesince; “İhtiyari sigorta sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar TTK maddeleri arasında düzenlenen hükümlerin koruması altında olduğu gibi, taraflardan biri de yine öznel kapsamı dahilindeki tacirdir, Buradan bakıldığında, hem özne hem de obje açısından TTK kapsamında kalan uyuşmazlığın TTK 5. Maddesi ile Asliye Ticaret Mahkemesinin görev tanımı içinde kaldığı izahtan varestedir.” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesince ise; “Dosya kapsamına göre, uyuşmazlık davacı … tarafından kasko sigorta poliçesi ile sigortalı araca, davalının kullanımında bulunan aracın çarpması nedeniyle, 6102 sayılı TTK’nın 1472 maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, davalıdan rücuan tahsili istemi ile açılan icra takibine vaki itirazın iptali isteminden ibarettir. Dava dışı sigortalı da davalılarda tacir olmadığından davacı her ne kadar sigorta şirketi ise de meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan rücuan tazminat davasının, haksız fiil hükümlerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekeceğinden…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun, 3 Temmuz 1944 tarih ve 5746 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 22.3.1944 tarih ve 37 E. – 9 K. sayılı kararında halefiyet “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Somut olayda, uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından “Genişletilmiş Kasko” kapsamında sigortalısına ödenen tazminatın, trafik kazasının meydana gelmesinde kusurlu bulunan araç sürücüsü ve malikinden rücuan tahsili isteminden kaynaklanmaktadır. Davacı … ise de, halefi olduğu dava dışı sigortalı …’ nun ve davalıların tacir olduğuna dair dosyada bir delilin bulunmadığı, davalılara ait aracın hususi araç olduğu ve uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklandığı anlaşıldığından, davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/01/2021 gününde oy birliği ile karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere