Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/1226 E. 2020/2327 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1226
KARAR NO: 2020/2327
KARAR TARİHİ: 24/12/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/02/2020
NUMARASI: 2020/31 2020/164
DAVANIN KONUSU : Tazminat
Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 3. Tüketici ve İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, işsizlik sigorta tazminatının ödetilmesi istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesince, “… 6502 Sayılı Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlandığı, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlandığı, dosyamızda davalının ticari veya mesleki amaçla hareket eden tüzel kişinin sabit olduğu, dolayısıyla tüketici konumunda olmadığı, davacının ise her ne kadar mesleki faaliyetinin korunması amacına sahip olunmasa da mesleki faaliyet ile elde edilen gelirin korunmasına yönelik olarak sigorta sözleşmesi yapıldığı, mesleki faaliyet neticesinde elde edilen gelirin korunması amacının evleviyetle mesleki faaliyetin de korunması amacını kapsadığı, ancak mesleki faaliyetin sigorta sözleşmesi yoluyla korunması imkanının bulunmaması karşısında mesleki faaliyet yolu ile elde edilen gelirin sigorta sözleşmesi ile korunması yoluna gidildiği, bu durumun davacının mesleki amaçla hareket eden gerçek kişi olduğuna karine teşkil edeceği, dolayısıyla davacının tüketici konumunda olduğundan söz edilemeyeceği, dolayısıyla mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 5 . Asliye Ticaret Mahkemesince ise,”… davacının sigorta yaptırmaktaki amacının mesleki faaliyetini güvence altına almak olmadığı, kaldı ki davacının tacir olduğunu da idda etmediği, hatta çalıştığı iş yerinden iş akdinin tek taraflı fesh edilmesiyle son bulmasına istinaden ödenmeyen işsizlik alacaklarının ödenmesi amacıyla iş bu davayı açtığı, bununla birlikte sigortanın amacının bir nevi gelir koruma niteliğinde olduğu, bu sigortasıyla amaçlanan mesleki faaliyetin korunması olmayıp gelirin korunması olduğu, bu itibarla dava konusu sözleşmenin nitelendirilmesi yapılırken, sözleşmenin sigortalının işsiz kalma rizikosu nedeniyle gelirden mahrumiyetini önlemeye yönelik bir sözleşme olduğu, bu haliyle sigortalının tüketici, yapılan işlemin de tüketici işlemi olduğu …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3/1-(l) maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birinin tükecinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Somut olayda; dava 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olup, uyuşmazlık, davacının işsizlik sigortası yaptırdığı ve bu sigorta şartlarının oluştuğu ancak sigorta tazminatının ödenmediği gerekçesiyle, tazminat istemine ilişkindir. Bu durum 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 2 ve 3. maddeleri kapsamında olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere