Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/110 E. 2020/786 K. 01.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/110
KARAR NO: 2020/786
KARAR TARİHİ: 01/06/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/10/2019
NUMARASI: 2019/210 2019/23
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, temliken tescil istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesince, Davacı ile davalının şirket oldukları, şirketlerinin fabrika binasına ait arsadan kaynaklı davacının tapu iptal ve tescil istemine karar verilmesi amacıyla mahkememize iş bu davayı açmış ise de; 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. 6102 sayılı TTK’nun 6335 sayılı Kanunla değişik 5/3 maddesi uyarınca; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu davalara asliye ticaret mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu, bu hali ile Mahkememizin iş bu davaya bakmakla görevli olmadığı anlaşılmakla 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olup, aynı kanunun 115. Maddesine göre dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında mahkemece resen araştırılması zorunlu olduğundan davanın HMK’nın 114/1-c, 115 maddeleri uyarınca görev yönünden usulden reddine karar verilmiştir. İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, davanın TMK 724 ve devamı maddeleri uyarınca taşkın yapı hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğu, dava türü bakımından TTK’da sayılan mutlak ticari davanın şartlarının oluşmadığı, nispi ticari davanın şartlarının irdelenmesinde, her iki tarafın tacir olduğu ancak uyuşmazlığın, tarafların ticari işletmeleriyle ilgili bir husus olmayıp; davacının dava dilekçesindeki anlatımına ve özellikle sonuç ve istem kısmındaki talebine göre muradının, davacıya ait olup da davalının taşınmazına tecavüz ettiğinin iddia edildiği kısmının TMK 724 ve devamı maddeleri uyarınca tapusunun iptali ve tescili talebinden ibaret olduğu, bu hali ile davanın nispi ticari dava da olmadığı, özellikle az yukarıda belirtilen Yargıtay 23.Hukuk Dairesi içtihadında da vurgulandığı üzere tarafları tacir olan davada ticari ilişkiye dayalı bir tapu iptal ve tescil talebi varsa bunun asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerekeceği, olayımızda ise tapu iptal ve tescil talebinin ticari ilişkiye dayanmadığı anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu..” gerekçesiyle görevsizliğine karar verilmiştir. Somut olayda, Müvekkil şirketin, İstanbul ili … ilçesi … mahallesi … mevkiinde bulunan … Ada … parselde kayıtlı 355,81 m²’lik fabrika binasını 2011 yılında satın almış ve adına tapuya kaydı yapıldığını, taşınmazın güncel rayiç bedeli 2.000.000,00 TL olduğunu, müvekkil şirket yetkilileri, kamuoyunda İmar Barışı olarak bilinen İmar Kanunu madde 16’ya eklenen geçici 16.madde ile dava konusu taşınmazı kat mülkiyetine geçirmek için yapmış olduğu başvuru esnasında, müvekkil şirkete ait taşınmazın, davalı şirkete ait İstanbul ili … ilçesi … mahallesi … mevkiinde bulunan … Ada … parselde kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmaza bir kısmının tecavüz halinde olduğunu öğrendiğini,müvekkil şirket yetkilileri, dava konusu taşınmazı üzerinde bina inşa edilmiş haliyle dava dışı üçüncü kişiden satın aldığını, taşınmazı iyiniyetli olarak iktisap eden müvekkili şirketin, taşınmazının komşu taşınmaza tecavüzü olduğunu bilmeyip bilebilecek durumda da olmadığını, üvekkil şirketin, yapının inşa edildiği esnada taşınmaza malik olmayıp sonradan malik olduğunu ve tapu kütüğündeki tescile güvenerek iyi niyetle mülkiyeti kazandığını, Medeni Kanun 1023.maddesi bu hali düzenlemiş olup iyiniyetli üçüncü kişilerin bu kazanımının korunacağını hükme bağladığını, ayrıca yapının değeri açıkça arazinin değerinden fazla olduğunu, dolayısıyla yapının yıkımını istemek müvekkil şirketi büyük zarara uğratacağını ve hakkaniyete de aykırı olacağını, müvekkilinin mütecaviz kısım için keşif ve bilirkişi marifetiyle tespit edilecek miktarı davalı yana ödemeye hazır olduğunu beyanla, İstanbul ili … ilçesi … mahallesi … mevkiinde bulunan … Ada … parselde bulunan taşınmazın tecavüz edilen kısmına denk gelen metrekaresinin takdir edilecek bedeli karşılığı tapu kaydının iptal edilerek ilgili yasa hükümleri uyarınca müvekkil adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Her iki taraf da tacir ise de TMK ‘ nın 724 ve devamı maddeleri kapsamında temliken tescil isteminden ibaret olan davanın TTK ‘ da sayılan mutlak veya nispi ticari dava olmadığı, tarafların ticari işletmesiyle ilgili bulunmayan uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 01/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere