Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2020/1096 E. 2020/2219 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1096
KARAR NO: 2020/2219
KARAR TARİHİ: 03/12/2020
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/03/2020
NUMARASI: 2019/522 2020/136
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki (devre mülk) satış sözleşmesinden kaynaklı alacak davasında İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi ve İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR Dava, hisseli gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu 3. Tüketici Mahkemesince, davacının dava konusu daireyi yatırım amaçlı aldığı gerekçesi ile görevsizlik kararı vermiştir. İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesince ise; taraflar arasında ki sözleşmenin Türk Ticaret Kanunu ve diğer özel kanunlar kapsamında mutlak bir ticari dava olmadığı, davacının tacir olmayıp ticari işletmesini ilgilendiren bir hususta bulunmadığı bu nedenle nispi ticari davadan da bahsedilemeyeceği gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davanın, taraflar arasında düzenlenen, 27/03/2016 tarih ve … numaralı ve … numaralı hisseli gayrimenkul (devre mülk) sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Tüketici, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kişidir. Somut olayımızda ise, dava dilekçesinin 7. Maddesinde açıkça davacının dava konusu daireyi yatırım amaçlı aldığını kiralama ve ilerde satmak yoluyla belli bir kazanç sağlama niyetiyle aldığını belirtmiş olup davacının alış amacı Tüketici Kanununun amacı ile bağdaşmadığı, davacının tacir olduğuna dair dosyada bir delilin bulunmadığı ve yapılan işlemin mutlak veya ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar karşı görevsizlik veren mahkemeler arasında Asliye Hukuk Mahkemesi bulunmasa da görev hususunun kamu düzeninden olduğu, görevli mahkemenin resen belirlenebileceği anlaşıldığından, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU: Kesin olmak üzere