Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2019/891 E. 2019/2134 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/891
KARAR NO : 2019/2134
KARAR TARİHİ: 19/09/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2019
NUMARASI : 2019/113 2019/163
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Asliye Hukuk ile Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemelerinin ayrı ayrı görevsizlik kararı vermesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davaya konu alacağa dayanak hukuki ilişki … Sitesinde bulunan SPA işletmesinin devridir. Söz konusu SPA’nın ticari bir işletme olduğu tartışmasızdır. TTK.’nın 4/1-c maddesi gereği ”… TBK.’nun mal varlığının veya işletmesinin devralınması …” ticari dava sayılır. Bu durumda yukarıda amir hükümler gereği ticari işletmenin devrinden kaynaklı alacağın takibine yönelik itirazın iptali davasında mahkememizin görevsizliği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, “..Malvarlığının veya işletmenin devralınması TBK 202 maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre ticari işletmenin aktif ve pasifleriyle birlikte devredilmesi gerekir. TTK 11/3 maddesine göre ise ticari işletmelerin devrine ilişkin sözleşmeler yazılı olarak yapılır ve ayrıca ticaret siciline tescil ve ilan edilir. Somut olayda belirtilen esaslar çerçevesinde yapılmış bir işletme devrinden sözedilemeyeceğinden Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22/11/2018 tarih ve 2017/407 Esas 2018/56 Karar sayılı görevsizlik kararının Mahkememizce yerinde olmadığı değerlendirilmiş olmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup resen gözetilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın görev nedeniyle usulden reddi kararı verilmiştir.Dosya kapsamından, davacı, davasını ticari işletmenin devri hususunda ön görüşme yaptıklarını sözleşmenin kurulma aşamasında anlaşma bedelinden mahsup edilmek üzere 21.000 TL ön ödeme yaptığını iddia etmiş, davalının ise cayma parası niteliğinde bu kaporayı aldığını ancak devrin davacının kusuru vazgeçmesi nedeniyle gerçekleşmediğini savunmuştur.Taraf beyanları, davacının davalıya pey akçesi verdiği anlamında olup, 818 sayılı BK ‘ nın 156. Maddesi uyarınca pey akçesinin sözleşmenin kurulmaması halinde iadesi gerekir. Ayrıca ifanın pey akçesi verenin kusuru nedeniyle mümkün olmaması halinde de pey akçenin iadesi gerekir ise de, pey akçesi alanın bu halde borcun ifa edilmemesi nedeniyle tazminat hakkı olup, bu tazminat hakkına ilişkin olan pey akçesi kısmını alıkoyabilir. Davalı taraf bu nedenle pey akçesini iade yükümlülüklerinin olmadığını da savunmuştur. Bu itibarla davanın 818 sayılı BK ‘ nın 156. Maddesi ile bu kanunu yürürlükten kaldıran 6098 sayılı TBK ‘ nın 177. Maddesi kapsamında Asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
KANUN YOLU : Kesin olmak üzere