Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2019/778 E. 2019/2116 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO 2019/778
KARAR NO : 2019/2116
KARAR TARİHİ: 19/09/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2018
NUMARASI : 2018/1026 2018/985
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk, İstanbul Anadolu 2. Tüketici ile İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindek tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.İstanbul Anadolu 2. Tüketici Mahkemesince, “… Taraflar arasında yapılan sözleşme eser sözleşmesi niteliğinde olduğu gibi davacının kooperatifte hisse sahibi olması nedeniyle dava tarihinde yürürlükte olan 6502 sayılı Kanuna göre “tüketici” vasfını da taşımadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması …” gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk Mahkemesince “… dosya kapsamından temel ilişkinin Kooperatif ile davalı şirket arasında yapılan sözleşmeden kaynaklandığı, davacı ile davalı şirket arasındaki ilişkinin Kooperatif nam ve hesabına Kooperatif ile davalı şirket arasındaki temel ilişkiden kaynaklandığı, Kooperatifler Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu uyarınca bu davalara bakma görevinin Ticaret Mahkemesi’nde olduğu….” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesince, “… Her ne kadar Asliye Hukuk Mahkemesince uyuşmazlığın Kooperatifler Kanunundan kaynaklandığı belirtilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de gerek dava dilekçesi gerekse dosya kapsamıyla davacının site aidatlarını ödeyip ödemediği , borçsuzluk belgesinin alınıp alınmadığı bu çerçevede tapunun davalı tarafça davacıya devrinin tartışılması gerekli olmakla uyuşmazlığın Kooperatifler Kanunundan kaynaklı bulunmadığı …” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde, Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3/1-(l) maddesinde de, tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” biçiminde tanımlanmıştır.6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında, Kanunun 83. maddesinde de, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir. Somut olayda davacı vekili, satış vaadi ve konut tahsisi sözleşmesiyle müvekkili adına tahsisli … Blok 3 kapı nolu daire bedelinin peşin ödendiğini, 08/04/2011 tarihinde dairenin teslim edilmesine rağmen tapuda devir işleminin yapılmadığını belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptaline, müvekkili adını tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dosya kapsamında bulunan sözleşmeler ve diğer belgeler incelendiğinde; davacının SS Tüm Basın Birlik Mensupları Konut ve Kooperatifi üyesi olduğu, diğer üyeler ile birlikte kooperatifteki arsa payını …’a devrederek kentsel dönüşüm projesi kapsamında yapılacak yeni dairelerden bir tanesinin davacıya teslim edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında yapılan sözleşme eser sözleşmesi niteliğinde olduğu gibi davacının kooperatifte hisse sahibi olması nedeniyle dava tarihinde yürürlükte olan 6502 sayılı Kanuna göre “tüketici” vasfını da taşımadığı anlaşılmaktadır. Buna göre, davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.