Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2019/723 E. 2019/1992 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/723
KARAR NO : 2019/1992
KARAR TARİHİ: 11/09/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2019
NUMARASI : 2018/613 2019/155
DAVANIN KONUSU: Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
Taraflar arasındaki davada Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Bakırköy 4. Tüketici Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, hayat sigortasına dayalı alacak istemine ilişkindir.Bakırköy 4. Tüketici Mahkemesince; ” Dava konusu uyuşmazlık ise, yukarıda da değinildiği gibi, davacıların murisi ile davalı arasında oluşturulan esnaf hayat sigorta sözleşmesi sebebiyle ortaya çıkan, sigortacının edimine yöneliktir. Sigorta sözleşmesi ilişkisi ise, Türk Ticaret Kanunu’nun Beşinci Kitabı’nı oluşturan 1263 ve onu izleyen maddelerinde düzenlenmiş olup, bu sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkların mutlak ticari davalardan olduğu aynı Yasanın 4/1-1. maddesinde açıkça belirtilmiştir. Doğrudan sözleşme ilişkisini düzenleyen bu yasadan kaynaklanan davalara ise, Asliye ve Sulh Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemesi bulunan yerlerde ise bu mahkemelerce bakılması gerektiği hükme bağlanmıştır,” gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesince ise ” 18/10/2017 dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 sayılı TKHK gereği taraflar arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olduğu kesindir. Tüketici mahkemesinde verilen karar da davacıların murisinin esnaf işletmesine sahip olması ve esnaf ilişkisi sebebiyle kredi kullanmasından bahisle davaya bakmakla görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi olarak belirlenmiştir ancak gerek 6502 sayılı TKHK gerekse Yargıtay içtihatları gereği mahkememizce görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğuna karar verilmiş…” gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; “kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”; tüketici ise “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de “Tüketici işlemi”, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken, 83/2. maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.Somut olayımızda; davacılar muris … adına düzenlenmiş olan “Esnaf Hayat Sigorta Sözleşmesi” sözleşmesine dayanarak eldeki davayı açmışlardır.Davanın dayanağı hayat sigorta sözleşmesi olup kredi sözleşmesi değildir. Hayat sigorta sözleşmelerinin, niteliği gereği sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, işçi, memur vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek yoktur. 6502 sayılı yasanın 73/1. maddesindeki düzenlemede belirtildiği üzere, murisin tüketici konumunda olup davacılar da irs ilişkisine dayanarak dava açtıklarından ve davalı sigorta şirketi ile aralarında akdedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemi olmasından dolayı, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığa bakma görevi anılan kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca tüketici mahkemesine ait bulunmaktadır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE gününde oy birliğiyle karar verildi.