Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2019/705 E. 2019/1991 K. 11.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/705
KARAR NO : 2019/1991
KARAR TARİHİ: 11/09/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2018
NUMARASI : 2018/1421 2018/1188
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki davada, İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul Anadolu 19. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesince, davanın araç kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünde araç kiralama sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağından bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. İstanbul Anadolu 19. Sulh Hukuk Mahkemesince ise ” Senetleri ciro yoluyla edinen alacaklı tarafından, …’ın taraf olmadığı, kira sözleşmesi nedeniyle teminat ve kira alacağına karşılık düzenlendiği iddia edilen bononun tahsili için keşideci aleyhine takip yapıldığı ,kambiyo senedine dayalı olarak yapılan takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkin uyuşmazlığın çözümünün kambiyo hukuku çerçevesinde davanın tarafları olanlar arasındaki üçlü hukuki ilişkiye göre uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği…” gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilen davalardır. Buna göre, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davaları, ticari dava sayılmıştır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır. TTK’nın 4/1-a maddesinde, “TTK’da öngörülen” hususlardan kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari davalar arasında sayılmıştır. Kambiyo senetleri, 6102 sayılı TTK’nın 670 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Bu nedenle, TTK’da düzenlenmiş olan kambiyo senedinden kaynaklanan hukuk davaları, mutlak ticari dava olup, aynı Kanunun 5/1. maddesi gereğince uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. Somut olayda dava, kambiyo senedi özelliklerini taşıyan bonodan kaynaklanmakta olup, taraflar arasındaki sözleşmede teminat amaçlı bono verildiğinin belirtilmediği ve takibe konu bonoda da teminat amaçlı verildiğine dair bir şerh bulunmadığı, TTK’nın 4/1-a ve 5/1 maddeleri gereğince, mutlak ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın ticaret mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/09/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.