Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi 2019/572 E. 2019/831 K. 18.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
37. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/572
KARAR NO : 2019/831
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2018
NUMARASI : 2018/1612 2018/1573
TALEP KONUSU : Reddi Hakim İncelemesi
Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.
Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın istinaf incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R Davalı vekili 16/11/2018 tarihli dilekçesi ile Yargıtay bozma ilamı ile kararlaştırılmış olmasına rağmen sundukları dilekçeyi dikkate almadıklarını, sadece davacıların talebi ile taraf teşkili sağlanmadan dosyanın bilirkişiye tevdii edildiğini, Mahkemenin tarafsız olmadığını, davacılardan ve esasen malın satıcısı olan …. Anonim Şirketi açısından dosyanın işlemden kaldırılmadığını ve süresi içinde yenileme talebinde bulunulmamış olmasına rağmen HMK 150. amir hükmünü hiçe saydıklarını, …. dava içerisinde tutma gayreti içerisinde olduğunu, Mahkemenin Gisad’ın lehine hareket ettiğini, 21/09/2018 ve 15/11/2018 tarihlerinde iki ayrı dilekçe sunduklarını, bu dilekçede yer alan taleplerin Mahkemece hiçbir gerekçe belirtilmeden reddedildiğini, dava dilekçesinin davalı … tebliğ edildiğini gösteren herhangi bir tebligat parçasının olmadığını, bu firmanan dosyaya katılımının sağlanmadığını, anılan firmanın davadan haberdar olmadığını, dosyada beş farklı firma olduğunu, bu firmalardan …. şirketine dava dilekçesinin tebliğ edilmemesinden dolayı taraf teşkilinin sağlanamadığını, taraf teşkili sağlanmadan yargılamanın esasına girelemeyeceğini, bu yüzden dosyanın bilirkişilere tevdii edilmesi imkanı olmadığını, İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1227 esas sayılı dosyasında …. firmasına tebligat yapılmadan karar verildiği için Yargıtayın söz konusu kararı sırf bu sebepten dolayı bozduğunu, davacı vekilinin 25/06/2015 tarihli beyan dileçkesinde … isimli ünvanı davalı olarak göstermekten vazgeçtiğini belirttiğini, aynı gün yapılan duruşmada davacının vazgeçme yönündeki beyanını tekrarladığını, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nda davanın tarafından vazgeçme gibi bir tanım bulunmadığını, derdest dosya da Davacı … hakkında iflas kararı verildiğini, Mahkemeye dilekçe sunarak … açısından teminata hükmedilmesi talep ettiklerini, hiçbir gerekçeye yer vermeden taleplerinin reddedildiğini, Mahkemenin tarafsızlığının ortadan kalktığını belirterek Mahkeme heyetinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Reddedilen hakimler ret sebepleri ile görüşlerinde özetle, 30/05/20108 tarihinden beri yargılaması süregelen davada Mahkeme heyeti tarafından verilen tüm ara kararların gerekçeli ve usul ve Yasaya olarak verildiği, esasen verilen ara kararların yargısal faaliyetin icrası niteliğinde olduğu, davalı vekili tarafından ileri sürülen sebeplerin sınırlı sayılı ret sebeplerinden olmadığı, davalı vekillerinin süreçte tekerrür eden ve Mahkemece reddedilen usuli itirazlarının nihayet hakimin reddi talebi ile sonuçlandığı, ancak genelde davacı yanca ileri sürülmesi beklenen usuli itirazların davalı yanca ısrarla, kararın bozulacağı çağrısı yapılarak ileri sürülmesi olağan görülmediği gibi bunun tarafsızlığın yitirilmesine bağlanmasının da anlaşılabilir olmadığı belirtilerek reddi hakim talebinin reddine karar verilmesi yönünde görüş bildirilmiştir. Dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hakim talebinin reddine, HMK’nın 42/3 maddesi uyarınca red talebinde bulunan davalıdan 4.000,00.TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.HMK’nın 36.maddesinde Hakimi red sebepleri sayılmıştır. Hakimi ret dilekçesinde ileri sürülen sebepler bu sebepler arasında değerlendirilemeyeceği , esas karara karşı istinaf veya temyiz yasa yolunda ileri sürülebilecek sebeplerden olduğu anlaşıldığından merciin reddi hakim talebinin reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygundur. Davalı vekilinin buna yönelik istinaf sebebi yerinde değildir. HMK’nın 42/4 maddesinde ‘’Ret talebinin, kötüniyetle yapıldığının anlaşılması ve esas yönünden kabul edilmemesi hâlinde, talepte bulunanların her biri hakkında beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezasına hükmolunur. ‘’ düzenlemesi getirilmiştir. Somut olayda, davalı yanın reddi hakim talebini kötü niyetle yaptığına ilişkin karar gerekçeli olmadığı gibi davalının kötüniyetine ilişkin dosyada bilgi ve karine de bulunmamaktadır. Bu durumda para cezası için yasada öngörülen koşulların gerçekleştiği söylenemez. Davalı vekilinin bu hususa yönelik istinaf sebebi yerindedir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesince yapılan yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber yasanın olaya uygulanmasında hata edildiği ve bu durumun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından davalı vekilinin disiplin para cezasının kaldırılması yönündeki istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararın kaldırılarak aşağıdaki şekilde yeniden hüküm tesisi yoluna gidilmiştir.
HÜKÜM:1-HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca; İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2018/1612 D. İş sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Davalı vekilinin reddi hakim talebinin reddine, 3-HMK’nın 42/4 maddesinde öngörülen koşullar mevcut olmadığından davalı hakkında disiplin para cezası tayinine yer olmadığına,4-Harç peşin alındığından başkaca alınmasına yer olmadığına, 5-Kullanılmayan gider avansı varsa talep halinde iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 18/03/2019 gününde tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.